Sila'm
.
. Kendin olarak gel bana kanki, panpiş bilmem ne; fatoş, zeliş, cece - mece olma ciddiyetsiz, laubali, sorumsuz, sevimsiz değil mi sence de anayın koyduğu isimle gel bana Züleyha, Elif, Ayşe, Gül, Emine ya da bilmem ne * beni "seni bekliyor" bulacaksın, ne zaman gelirsen yeter ki gel bana, umurumda değil hangi gün, hangi saat, kaç yıl sonra ne zaman aklına düşersem, ne zaman yola düşersen bilemezsen sor, rüzgara, kar’a, bahara, tanımadıklarına babayın seni sevdiği isimle gel bana Cennet, Cemile, Huriye, Müzeyyen, Asiye, Fatma ya da her neyse işte * aldırmadan lafa-söze, hiç bir şeye, hiç kimseye yalancı, yanlış, hain, onursuz, olmadın ya gel tüm günahın-sevabınla, gel.. "-seninim" de, gel ve bir daha sensiz koyup gitme asla herkesin sana seslendiği isimle gel bana Safiye, Nurten, Hayriye, Nuriye, Hatice onurla taşıdığın isminle * öpüşmemiş, sevişmemiş, sarılınmamışlığıma gel!! yaşını, endamını, hatta adını unutayım gel-yakış sevdama, yakıştır benden sonrana gülüm, papatyam, bebeğim, aşkımm hülyalarımdaki isminle gel bana Hasretim, Sılam, Bidenem, Kadınım, içimden gelen seslenişimle Canımm! Canımmmmmmmm........ . |
SAYGILARIMLA