O Kocaman Şefkat
Bir kahvaltı sofrasında tanırsın bir insanı en çok
Ruhları ürkütmeyen bir masumiyeti vardır o sofranın çünkü Bir sabah seni kahvaltıya davet edeceğim bu yüzden Çok güzel kek yaptım diye Aşk çağrımı anne tebessümlerine sarıp sarmalayacak Bir sınır koyacağım aramıza böylece Belli belirsiz bir çizgi Acıtmayan ama geçit de vermeyecek kadar kalın bir yandan İnceliği, belirsizliğiyle daha da beter varlığının altını çizen İşte o çizginin ardından izleyeceğiz birbirimizi Şimdilerin sevdalarında pek az rastlanan bir şeyi Doya doya tanıma fırsatını vereceğiz birbirimize Bir anlık silik bir görüntüde takılıp kalmış O kalp çapıntısını, martı çığlıklarını es geçip Şimdiye bakacağız, bu andaki şeylere Senin masaya uzanan elindeki o kocaman şefkate Bakacağım mesela uzun uzun O şefkatin bir yerindeki o erkeğe Bir erkeği bir babadan ayıran O farklı tutuşa ekmeği O tutuşta var ettiğin aşka dair bir şeye Bir babanın ellerinde var olamayacak türden Farlı bir niteliğe bürüyen şefkati Ama bununla da bitmeyecek tanıma süreci Aşkın içini doldurabilmek bu kadar kolay değil O görünmeyen ama var olan çizgi Yasak şeylerin dayanılmaz cazibesiyle Bizi birbirimize daha da beter çekerken Ben bıkmadan izlemeye devam edeceğim seni O çizgi aradan çekilip Dokunmak sıradanlaştığında tenlerimize Birbirimizi var etmemize gerek kalmadığında çatalda, ekmekte O zaman da hala bir sınır çizgisi bulacak mıyım diye Kaçamak bakışlar atacağım sana ikide bir Kimseleri sokmadığın bir alan var mıdır içinde, anlamak için Kazara oraya ayak basarsam öfkeyle kovacağın kadar Çok gizli, cennet gibi bir bahçe Hep belirsiz bir çizgi koyan aramıza Ruhunu içinde bin bir özenle sakladığın Ancak nadir olarak saldığın dışarıya, çok özel anlarda Öyle çat pat gezinmediği için ortalarda Her seferinde karşıma Yaşamın kiri pasına bulanmamış bir ruhla çıkmanı sağlayan Mesela şiir yazarken yakalayabilecek miyim seni Ya da bir tuvalin başında ellerin, yüzün boya içinde Hayatı resmederken Yüzünde çok yabancı bir anlam Sanki beni ilk kez görüyormuşsun gibi bakarken bana Tanıdığım o adamı içinden çok ötelere salmış Seni çok farklı bir yere koyan bir şey yaparken Bulutlara çok yakın bir yere, çok yüksek |