Ağrısız Zamanların Umudu
kan kusarken,
uzaklaşıyorum boğulan gülüşlerimle senden. acılarımı birbirine çatıp dururken soğuk savaşlar başlıyor içimde. sonra uzayıp giden sağır eden bir sessizlik, sana dair ılık dilekler geçiriyor içimden. çoğalan dalgınlıklarımla , buluyorum ben kendimi , yine sende . üstüme kalan yokluğunun hacmiyle cümlelerim devrikleşiyor sinsi yıkımlarının altında eziliyorum ağrısız zamanların, yakınlaştığnı umut ederek . uykuya hasret , hareketsiz gözlerimin k’arasıyla, ıslak kirpiklerime iliştirerek, doya doya yazıyorum tüm bildiklerimi . yüreğimde ayaklanan hecelerle, parantez aralarına sıkıştırarak seni. mutluluğun izini süremesem de , içime batan sessizlikle geri getiremesem de terkeden aklımı yerine. kurtarmamın imkansız olduğunu bile bile geçmişimi yansıtan ağustos sabahının ,soğuk duvarlarına açılan solgun gözlerimle yürüyorum yavaşça uçurumun kenarına astığın , yokluğunla delip geçtiğin ömrüme . en ağır susuşlarım, yer edinirken yüreğime resminde gezinen yılgın parmaklarım en kara şiirlerimin derinine gömüyor yüzünü *** sevgimin hatırı yoksa ,inlediğim gecelerin hatırı olsun uzak dur titreyen yanımdan kes bıçak gibi ,gölgeni yaralarımdan Aşk-ı bana bırak kıyametimi yanına al git yar ! ölümlerden ölüm beğenmeme bile fırsat vermedin. son istegim senden, yüzümde açtırmadığın tomurcuklarımı toprağıma diker misin..? Aşk-ı Kıyamet . . . |
Tebrikler.