Kesik Kanatlar
Kanadı kırıldığından beri yeryüzündeki küçük kızların
Gökyüzündeki melekler ağlıyor. Hep birlikte kesiklere, kırıklara ve ölümlere ağlıyoruz. Kırılırken ölüyoruz Ölenlerimiz daha cesur ya da daha az günahkâr Ölenlerimiz daha iyi Kalanlarımız, kaldıkça suçlanıyoruz Kim başlattı bu düzeni? Her yerde kan lekesi Bakmaya korkanlarımız var Ve kanamaya alışanlarımız Aşağılara dökülse de kan her defasında Kanı akıtanlardır aşağılık Aşağılık sancılarımız var bizim Alçaltan zayıflıklarımız var Ama sancılarımız bazen yükseltir bizi Ummadığımız anca, yükseklere Bir merdiven gerek bize şimdi Tutunup gökyüzüne çıkabilmek için Ve tüm kötülüklerin üzerinden atlamak Yükselmek Nasıl da özgün bir davranıştır Ama gitmeye kalktığımızda kelepçe vuruluyor bileklerimize Özgürlüğümüzden tutuklanıyoruz Kan yapışıyor ayaklarımıza Gidemiyoruz Kalkamıyoruz oturduğumuz düzenin üzerinden Doğrulamıyoruz Kimin suçu gidememek? Kalanların mı? Suç akıtılan kanda Hançerin de suçu yok Onu saplayan, sapkın yürekte Adımlarım çürüyor Adım yok oldukça Silinirken yeryüzünden Dağılıyorum tam yükselecekken Ayaklarıma dolanıyor tüm günahlar Günahın sahipleri serbest gezinmekte Ve ben dilediğim kadar doğru yolda ilerleyeyim Yalandan görünmüyor ki önüm Arkamdan sesleniyor zebaniler Cehennemi buraya taşımışlar Melek arıyor ellerim, kesik bileklerim Tutunacak bir el arıyor Bir tek meleklere güvenebiliriz şu yeryüzünde Ama tüm meleklerin kanadı kırık ya da kesik Katılıyorum onlara Dünya hırpalıyor iyileri ve masumları Eline geçirmiş bir cam parçasını savurur gibi savuruyor kalplerimizi Cam değil, elmas onlar Madde lazım zebanilere Can değil Doyuramadı bunca zaman, bunca kan Meleklerin kesilen kanatları da yetmedi doymalarına Uçmamız yasaklandı Gitmemiz engellendi Sadece zaman geçiyor Değişmiyor Zaman durduğu yerde aynı duruyor Her bir kırık parçamız serpildi dünyanın bir yerine Serpildikçe büyüdük Çünkü saçılmadık, saçmaladık belki Ama kaldık Gitmedik Bitmedik Yok edilmeye çalışıldıkça azalmadık, çoğaldık Küçülmeyi dilerken, büyüdük Dünya kirlenmeye devam ediyor Ve melekler Yeryüzündeki kanatsızlara ağlıyor On Altı Ağustos İki Bin On Üç 18 50 Nevin Akbulut |