ELBİSTAN NÂME
Nasıl methedeyim, bilmem ki seni
Güzelistan… Şiiristan… Elbistan. Özümden bağladın, kendine beni Güzelistan… Şiiristan… Elbistan. "Ultra Maraton"lu, olur koşusu Çok farklıdır, mor püsküllü poşusu İnsanı büyüler, Pınarbaşı’sı Güzelistan… Şiiristan… Elbistan. Meşhurdur tavası, farklı ketesi Var mı bu hizmetin, daha ötesi? Hızla devam eder, kültür sitesi Güzelistan… Şiiristan… Elbistan. Sana hayran, kadınıyla, eriyle Hizmet bekler, hem ölüyle, diriyle Gerdanlığa benzer, köprüleriyle Güzelistan… Şiiristan… Elbistan. İpeğini, örer durur kozası Bizler olduk, büyükşehrin âzâsı Antik tiyatrosu, yolda müzesi Güzelistan… Şiiristan… Elbistan. Onikiden vurur, onun okları Barındırır, fakirleri; tokları Öyle bakımlı ki, mezarlıkları Güzelistan… Şiiristan… Elbistan. Yapılır zikirler, ya hâfi, cehri Bunun kıymetini, ne bilsin dehri Peygamber dilinde, ol Ceyhan nehri Güzelistan… Şiiristan… Elbistan. Neyi ele alsa, yarım koymuyor Gördüğü rüyâyı, şerre yoymuyor Şehr-ül emin, estetiğe doymuyor Güzelistan… Şiiristan… Elbistan. Şardağı’ın da kokar, öyle ki ıtır Anlatmaya yetmez, ne cümle, satır Her şeyden öndedir, burada hatır Güzelistan… Şiiristan… Elbistan. Adın sollar, şehirlerin hepisin Ne de çok tatlısın kazan dibisin Öyle güzelsin ki; şiir gibisin Güzelistan… Şiiristan… Elbistan. Fıtratı îcâbı, çirkini tepti Bâtıllara değil, hep Hakk’a taptı Yıllarca Başkent’lik, ve İl’lik yaptı(*) Güzelistan… Şiiristan… Elbistan. Belki de ülkede, yok ilçe böyle Söyle; Kara’m söyle, sen Hakk’ı söyle İnsanı çok zekî; zekî ki öyle Güzelistan… Şiiristan… Elbistan… 14/08/’13 Hanifi KARA (*) Elbistan: Dulkadiroğlu Beyliği’nin başkenti, Selçuklu döneminde Konya’ya bağlı vilâyet… |