iki de bir ölmekgün sokaklara taşarken dün geceden sızmış kadınların uyuşan ellerinde kaybolur bira mayasının kokusu mürekkebi donmuş kalemler yıkılmış evlere benzer artık manasını yitirdiği andır sözün sokaklar ayazda sonsuzluk düşü at işte adımların kuş kanadı hayata açılan pencere taşa tutulunca dost tarafından zelzeleye alışmış saksıdan küs menekşe yere düştü yaşamak biraz da denge işi oysa şimdi ipin üstündeyim işte hayallerimden uzak durun çünkü oynaşırken oyunu bozan iki deliden biridir ölmek bazen aşk savaşmayı da istemez kaybolur gider kalabalıklara sazendeler kaplar yolları sayende yağmur yağar her toz çamura döner tırnaklarım yüzümün sana dönük yanını ayrılık toplasan kırk kat kirli çamaşır toplamasan her gece üstüne biner kapımı çalma kadın deprem sabahıdır duyduğum her sesten ürküyorum |
her okuyuşta biraz daha çukur
sevgimle