AĞLAMANIN TILSIMI DÜNYA DURDUKÇA KALIRHikmeti neydi acep doğduğumuz ilk anın Ki sırtlarda taşınan ölü bizmişiz gibi Ondan önce çözülmez kalan gizmişiz gibi Sanki muhtaç birinin duymayıp imdadını Umursamaz bir halde her dem gezmişiz gibi… Sırları tanımlamak ne kadar güçleşirse El değmemiş hazine dağıtılsa dengeli El, dil, göz kantarında manalar içleşirse Şu dünya gözümüzde yok olup hiçleşirse Biliriz ki aşarız öne çıkan engeli Bundan başka bir durum olsa kısmetimizde Var olanla olmayan şeyle nispetimizde Biz ki dostun sunduğu manada pekişiriz… Ki çalınan flütte seste tizmişiz gibi Her işte en inceden çok titizmişiz gibi Sanki demir çengelle eski hayat yadını Takıp da çeker iken yâri ezmişiz gibi *** Biz, ulufe dilenen yapay muhafazakâr Yaftasıyla mimlenip ömrü boşa vermeyiz Biz, her gün üstümüze yağsa dolu, tipi, kar Biliriz ateş yakar, su boğar, deprem yıkar İşte böyle anlarda çamları devirmeyiz Doğallık ve saflığı bozana “hoş” diyerek Geçip gitmeyiz borcu çalıp da ödeyerek Boranlarla boğuşur, de ki; can çekişiriz Biz ki; dostun sunduğu manada pekişiriz… Hayat-memat arası verilen o mühlette Rahmet yağmuru olur hep yağarız elbette (16.01.2013 / Elazığ) Güneri Yıldız |
___________________________________________________saygilar