Aşk Süvarileri
Yüzü yüzüme değen hiçbir canlıda bulamıyorum kayıp nefesimi,
Sensizlik deryasında kaybolmuş bir tekne gibi bulamıyorum aciz bedenimi, İçimde ôlüme salıncak kurmuş düş ceninleri, Dışımda içimin katil sûretleri, Ve ağlak yüzümde beliren matemli sonbahar ölüşleri... Her tarafı kanlı mechul bir gelinlik cenazesi.. Kabuk altı yaralarımın fail-i meczup aşk izleri, Kalbe zarar zaruri sevda sözleri... Sıyrılırken maskeler yarım hüzünlü yüzlerden, Deşifre ediliyor sahte aşk süvarileri.. Derken yangına köz, köze kül, küle nar-ı aşk olup aşkın narında yanmak düşüyor bizlere... EyvAllah demek dùşüyor yanık sevda kenti dilimize.. Ahh gözü yaşlı gönlüm.. Ahh gönlü ağlak aşk-ı hüznüm... Dudaklarım geceye sürülü haramsız bir mùhür, Nidayı aşklarım sevda sözlü günbe gün arşa süzülür... Bak, taşıyor bulutlar şehir şehir katre, Gözlerimden düşüyor acılarım, ömür denen aşk rutubetine.. Kentlere ölümcül hasta oluyor hasretim, Kanser teşhisi koyuluyor arsızca terk edilen gece karası yüreğim.. Söylesene ah u zar yüreğim, bu senin kaçıncı ölüm sebebin? Kan öksürükleriyle uyanır, gün’Aydın bekçisi bahar, Tan vaktinde ağlar, sebebi aşk yarası yalnızlıklar... Solar yas adını verdiğim hazin sonbaharlar... Solar güz gülleri hayatlar.. Caddeler kalabalık, sanki mahşer-i sir’ad, y’Arsız yüreğim bu yaptığın kaçıncı istibdat.. Ardıma alınca dünyayı, uzaklaşıyor bedenim, hesaba duruyor yüreğim, kilitleniyor Allah’tan gayrısına dilim... Zannetme ki boş kalır ellerim, Bir yerden alır muhakkat başka bir yerden verir Rabbim.. Dualar yükselir hanemden kainatın rahmine, Ezan sesiyle çağlar yüreğim kainatın yegâne Efendisine.. Aşka münzevi çığlıklara kelepçelenir, Ümmet-i Muhammed tek nidayla seslenir, Selâmin Aleyke ya RasûlAllâh, Selâmin Aleyke ya HabîbAllâh, Selamin Aleyke ya emîne vahyillâh... Ard irkilir arş irkilir.. Melekler o gùzel Resul’u seyre dizilir.. Yürekler istiğfara çekilir, şefaât et ya RasûlAllâh... ¤Serdar Özyanız| Kıyısız |
Yüreğe kaleme selam olsun.