bana farklı bir şeyler anlat ti'ye alınmamış hayatlar olsun...... beni gecenin ortasında bırak dolunay olmalı ve mutlaka yosun tutmuş kaldırımlar kızıl bir akrep sokmalı yalnızlığımdan ... ardında işbirlikçi yelkovan on ikiye kur saatleri (doğduğum saatte ölmeliyim) sıyrılırken sen ayak bileklerimden düşmeliyim tepetaklak yorgunuyum yamalı aşkların tedavisiz bir hastalığın nekahat dönemindeyim, kaç antidepresan yokluğunun g/izlerini silebilir gözlerimden bilmiyor musun en çok göğüs uçlarından asılır acılar aç bir bebek gibi çığlık çığlığa tüm kılcal damarlarım davetkarken hüzne yataklığa gözaltı halkalarımda milyonlarca bağdaş kurmuş sen muştusu hâlâ baharın, kıyısında gün batımına daldığım gözlerin ve dilin tetikçisi yüreğimde bir türlü sönmeyen; meşalelerin dilbaz ve şımarık bir çocuksun sen bense üvey bir vasi hudutlarını nefretinle çizdiğin tek kişilik hücremin üryan hakimi kralsın evet ben şaklabanca alkışlayan bir deli bana farklı bir şeyler anlat ti’ ye alınmamış hayatlar ve sokak jargonundan uzak olsun veya bir şiir yaz gün yüzü görmemiş imgeler değil masum ve duru hatta beyaz sevi kokulu ama cesur ve mutlak mağrur savurmasın kalemin kayalıklarda nihayetlenmesin soluklarım zaten sağ gösterip sol vuruyor yeterince hayat mavi değil hep deniz bir metropolde yaşamıyorum kuzeye bakan bir manastırın taş duvarları ardında, rahibe gibi bir keşişi özlüyorum cehenneme örüyorum hüznümü cennetinde aşkın(ın) (ah...zelil bir çocuk vardı içimde Karanfil kokuluydu gamze çukurlarım ölü toprağı serptin/iz gülüşlerime ç/aldı/lar çocukluğumu yüzümden umut haramileri) dedim ya ...şiir değil bu sensizliği son kez giyinişim tarlatansız bir kefen senin teğellediğin bir nefeslik sıcaklık değil miydi istediğin uzat hiç tutamadığım ellerini ölümü(mü) avuçlarına üfleyeceğim ayrılığı öperken alnından gururum denizden gelen bir ıslık sesi uyandıracak seni. avuçlarından düş(e)meyeceğim bir şiir daha, ezberine kazınırken ölüm prömiyeri… de_soulmate |
canımsın