Uçuç böceği misali ölüm kırmızı siyahOldu mu oldu olmadı mı kendime bir şehir çalarım geniş ve uzun taş yolları olan göğü martılarla kaplı eski bir tablodan bu hayat zaten gerçek değil suskun masum ezilmiş her taşın altında bir başına kalan bir ruhum var benim aklım da gönlüm de ömrüm de ebediyen benden uzak hepsi senin senin uzak gözlerin sedadır diye uzak saç tellerinden kopup resimlerinden hayali sergüzeşt gelen siyah beyaz o en güzel sözün hakikat sevgilimdir benim öyle ki bilebildiğim tek sensin senin dışında her şey usundan yoksun perişan bir hal eğri büğrü yazılarıyla kaderimsin Levh-i mahfuzdan beri kapıları birer birer açan Tanrı yollarına dualarımı döken şu göğsümü genişlet kimse dışarıda kalmasın içimdekileri de öylece dışıma aç hangi ele konduysam uçup gitmekten usanmadım bana da sorunsuz bir gecede huzur korkusuz uyku yahut yar kokusu gibi bir ölümü nasip et |
senin uzak gözlerin sedadır diye
uzak saç tellerinden kopup
resimlerinden hayali sergüzeşt gelen
siyah beyaz o en güzel sözün
hakikat sevgilimdir benim
öyle ki bilebildiğim tek sensin
senin dışında her şey
usundan yoksun perişan bir hal
eğri büğrü yazılarıyla kaderimsin
Levh-i mahfuzdan beri
kapıları birer birer açan Tanrı
yollarına dualarımı döken
şu göğsümü genişlet
kimse dışarıda kalmasın
içimdekileri de öylece dışıma aç
hangi ele konduysam
uçup gitmekten usanmadım
bana da sorunsuz bir gecede huzur
korkusuz uyku yahut
yar kokusu gibi bir ölümü nasip et
Mükemmel anlatımdı üstadım beğeni ile okudum
Yüreğine kalemine sağlık
Yürek sesin hiç susmasın
________________Saygılar