sitemkâr şiir
düşerken çenesinden sinek kaydı bir yalnızlığın
boğazıma kaçtı cümlelerim neredeydi sanki mütemadiyen sırtımı yumruklayan duvar yutkunmayı denedim gözlerimde davetsiz yaşlar oldu dedi mideme oturan külçe yirmi dört ayar gürültüyle gelip oturdular dizime kalabalıklar ben böyle koparıp atmayacaktım kanatlarımı ben böyle çoğalıp çoğalıp azalmayacaktım nehirler gibi dokundukça itmeseydin elimi takmasaydın acıyı göğsüne nişan gibi sokulacaktım sıcacık göğsüne sevdanın sen sabır avcısı dilinde zehirli ok sapla ve kucakla kadersizliğimi! |