Bayramlarımız vardı eskiden Can dolusu sevgi taşan Kırmızı pabuçlarımızı koynumuza alıp Pembe düşlerin ortasında yalınayak dansettiğimiz Çocuksu rüyalarımız... Grinin tonlarının düşmediği Henüz kirlenmemiş hayallerimiz Sevinçlerimiz...
Dönme dolaplarımız vardı Çığlıklarımıza arkadaşlık eden Çarpışan otolarımız yoksa da Çarpışan kahkahalarımız vardı bizim...
Toz toprak içinde eve döndüğümüzde Sevgiyle bakan teyzelerimiz Halalarımız vardı Bahçe kapısında karşılayan...
Komşularımız vardı Kapılarını çalmamızı bekleyen Çocuksu hallerimizi gözleyen Yaşlılarımız vardı bir zamanlar Kafesli pencere ardında Kırış buruş yüzlerinden ışıklar saçarak...
Şimdi tatiller var Zillerine basmaya korktuğumuz kapılar Kilit üzerine kilit vurulmuş Yine mi geldi bunlar diyen Aralıktan asık yüzlerini görmekten korktuğumuz kapılar...
Mendillerimi kaybettim bir kabusun orta yerine Elime bir paket kağıt tutuşturdular mendil niyetine İsyan makamında gözyaşlarımı toplamam için...
Sokaklar korku dolu Dükkanlar kamera... Köşedeki bakkal bizim bakkalımız değil artık Marketler sarmış dört bir yanı...
Sancı dolu yüreklerimiz İsyanlarımız Hasretlerimiz İhanetler kaldı geriye...
İnsanlığımızı kaybettik birdenbire Küskünlüklerin indiği sis bulutları arasında kör oldu gözlerimiz. Yoksa... Yoksa biz insan değil miyiz???
Çocukluğumun bayramlarını istiyorum Kaybettim Gören var mı???
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BAYRAM GELMİŞ NEYLEYİM şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BAYRAM GELMİŞ NEYLEYİM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
yaf o telefon nie kapalı ulaşamıyom sana.. rüya gördüm yaf ...gündüz niyetine.. abla akşam kına diye diye gördüm senin kınadı yaf :) amanda nasıl yakışmıştı kınalıklar.. kırmızılar.. ben başlıyorum kınayı getir aneyi söylemeye.. ama sen ağlamıyorsun bi türlü.. diyorum ki ceylan ağlamasan olmaz sen diretiyorsun ağlamayacam diye.. sonra ben başlıyorum yüksek yüksek tepeleri söylemeye.. ahanada bakıyorum iki damla göz yaşı süzülmüş.. ve başlıyoruz kınanı yakmaya.. sonrada halaylar zılgıtlar..
kalktım anneme anlattım ablanın kınasıydı dedim anamda bütün gece kınayı konuşursanız rüyanıza girer tabi dedi :) kınaya üç ay kala kına planımı yapılır.. delisiniz siz dedi :)) abla o kahkahaların hiç bitmesin.. senle gülmek bambaşka.. mutlulukların daim olsun..
sabah aradım kapalıydı telin ya da gene şebeke kaldırmıyor artık bizi.. isot aradım manav pazar demeden... manava gittim sabah isot nerden bulurum die hayırdı hemşire hanım ilaç içinmi diyo bana adam yaf :) he dedim yeni bir ilaç deneyi yapcaz.. hangi hastalık için diyo.. isot dermane dıla ye dedim :)) oy abla ben ne kadar çok yazdım yaf :))
hele akşam ara beni bu seferde düğünü konuşak annem vuracak bizi ama olsun..
neydi.?? sabunu koydum leğen gör başıma ne gele ..:))))))))
"Önceleri bu mahallede Bayramlıklarına aşık çocuklar vardı Arife gecesinden başlardı rüyaları Kapı kapı gülümseyen küçük çocuklar vardı Melekler geçerdi içlerinden bayram sabahlarında Memleket kadar sıcak türküler geçerdi"
Bayramlar gelip geçiyor ama o özlemini duyduklarımız bir daha hiç gelmeyecek galiba...İhtimal zayıf da olsa inşallah çocuklar aynı lezzeti alıyordur zamane bayramlarından...Tebrikler şiire-saygılar...
Bacım..Bir şey geldi geçti...Ama neydi bilemedim....Bir kaç yerde Mangal kokusu geldi burnuma....Bir kaç kaldırımda kan gördüm sadece....Yollarda da şeker kâğıtları.....Gerçekten Bayram mıydı gelip geçen..... Kutlarım duyarlı ve güzel şiirini....Selam ve Saygımla.....
Şİmdi bende desem ki çocukluğumun bayramlarını arıyorum, diyeceksiniz ki sana nooluyo, Ama valla ben de arıyorum...:( Yüreğinize sağlık, öyle güzel ki...
insanın içini titreten bu dizeleri okumak, bir o kadar da hayalde kaldı artık. hani nerede şimdi... gören yoktur abla...geçmişte kaldı..eskiden...eskidi artık... şimdi ışıltı dolu Taksim yollarında, belki de Uludağ yamaçlarında karın altında hepsi..hayallerimizin... kalp dile gelirken her bir dizede bende selamlıyorum sevgi dolu umut dolu kaleminizi... saygılarımla...
Bayramlarımız vardı eskiden Can dolusu sevgi taşan Kırmızı pabuçlarımızı koynumuza alıp Pembe düşlerin ortasında yalınayak dansettiğimiz Çocuksu rüyalarımız... Grinin tonlarının düşmediği Henüz kirlenmemiş hayallerimiz Sevinçlerimiz... GERÇEKTEN DE ESKİ BAYRAMALR GÜZELDİ.ŞİMİDİO ZEVKİ ALAMIYORUZ.TEBRİKLER GÜZELDİ.SAYGIYLA
rüya gördüm yaf ...gündüz niyetine..
abla akşam kına diye diye gördüm senin kınadı yaf :)
amanda nasıl yakışmıştı kınalıklar.. kırmızılar..
ben başlıyorum kınayı getir aneyi söylemeye.. ama sen ağlamıyorsun bi türlü.. diyorum ki ceylan ağlamasan olmaz sen diretiyorsun ağlamayacam diye.. sonra ben başlıyorum yüksek yüksek tepeleri söylemeye.. ahanada bakıyorum iki damla göz yaşı süzülmüş.. ve başlıyoruz kınanı yakmaya..
sonrada halaylar zılgıtlar..
kalktım anneme anlattım ablanın kınasıydı dedim anamda bütün gece kınayı konuşursanız rüyanıza girer tabi dedi :)
kınaya üç ay kala kına planımı yapılır.. delisiniz siz dedi :))
abla o kahkahaların hiç bitmesin.. senle gülmek bambaşka..
mutlulukların daim olsun..
sabah aradım kapalıydı telin ya da gene şebeke kaldırmıyor artık bizi..
isot aradım manav pazar demeden...
manava gittim sabah isot nerden bulurum die hayırdı hemşire hanım ilaç içinmi diyo bana adam yaf :)
he dedim yeni bir ilaç deneyi yapcaz.. hangi hastalık için diyo.. isot dermane dıla ye dedim :))
oy abla ben ne kadar çok yazdım yaf :))
hele akşam ara beni bu seferde düğünü konuşak annem vuracak bizi ama olsun..
neydi.?? sabunu koydum leğen gör başıma ne gele ..:))))))))
öpüyorum kuşum..
yorma kendini..