YIRTIK ÖMRÜMÜN AZIK TORBASI
Dişlerimin arasında
Çiğneyip kanattığım dudaklarıma Buruk bir tebessüm yerleştirmeyi Kaygısız gülüşlerimin gevrekliğinde saklanan umutlarımla Gömüp de içime hasretleri Tek tek kaldırmıştım cenazesini sevdamın Bir kış günü Gece duruşlu saçlarının dar sokaklarında Ne çok gezinmiştim oysa Her köşede seni aranmıştım tereddüt makamında Kırgın yemiş ekinlere dönen düşlerle Işığı görünmeyen bir çıkmazın ortasında Düşüşler toplamıştım Yırtık ömrümün azık torbasında Bitti dediğinde acımıyorsa yüreğin Tükenmişlikleri katıp da yanına Salkım saçak sevmelerinle birlikte Çek git artık uzaklara Zira ihtiyacım var huzura Bilirsin ki Senden öğrenmiştim Gülerken ağlamayı da Eylül GÖKDEMİR |