Afitap 14-pencerede hiç kimse yok.. yoktan tedirgin eden bir durum.. içerde her zamankinden fazla bir sükun! evde olmasalar kapı neden açık! elinde pilli arabayla ufaklık “-babam geldi! diyor Muratçık “-babam geldi” “annesi”ni soruyorum “odasında” diyor o cıvıltı, ı ııh? koşuyorum.. “Arzu Ablaaa!..” iki gözü iki çeşme “-ablasıı” sarılıyor, bırakmıyor; ağlıyor, katıla katıla ağlıyor “eski kocası oğlunu götürmek mi istiyor” (oğlunun vesayeti babasındaydı, “çocuk parası” alsın diye babası) “demek oğlunu alacak” öyle bir bakıyor ki.. öldürüyor.. meğer ben kimseyi ağlar görmemişim.. çaresizlik.. bedbahtlık.. can yakıcı “-bir şey sorma” diyor “bir şey sorma ne olurrr” kıyamıyorum.. susuyorum “yoksa birleşecekler mi” ama.. imkansız.. imkansız bir şey bu “devrimci n’olacak..” “demek ki oğlunu alacak..” allak-bullak oluyorum benim de ona iki çift lafım var bu saygısız, şerefsiz sözde insana, bir hışımla içeri giriyorum (çok yakışıklı bir adam bana ne boyundan posundan) “-neden geldiniz” o haykırış, “bücür” bedenimden “-neden?” isyanımı haykırıyorum, Fatma teyze zar zor anlatıyor “cenaze getirmişler yavrum düğünde kaza olmuş, ölen damat emmisinin oğluymuş” geri dönüyorum Arzu abla tam karşımda sarılıyor katıla katıla nasıl da ağlıyor teselli etmeye çalışıyorum “beni de ağlatacaksın yapma Arzu ablam “-deli kız..” diyor anlamıyorum anlamak istemiyorum ** |
“cenaze getirmişler yavrum
düğünde kaza olmuş,
ölen damat emmisinin oğluymuş”
geri dönüyorum
Arzu abla tam karşımda
sarılıyor
katıla katıla
nasıl da ağlıyor
teselli etmeye çalışıyorum
“beni de ağlatacaksın
yapma Arzu ablam
“-deli kız..” diyor
anlamıyorum
anlamak istemiyorum
Bu bölümde hüzün vardı hocam
Yüreğini kalemini selamlıyorum
Yüreğin kalemin susmasın
___________________Saygılar