Afitap 8-Durdu ha? ben onun adını hep Arzu olarak biliyordum ailesinin beşinci kızı olarak gelmiş dünyaya, "Arzucum" ablasına döndü demişler, dönmemiş.. değişmemiş durum Fatma Teyze ne kadar firavun, Halil Amca da o kadar masum öncekiler hep gariban koca buldular diye güya Arzu Abla da verilmiş hemşerileri bir Alamancıya dişini sıkmış, iki yıl katlanmış o it-züppe kocasına şimdi kimseye eyvallahı yok, uzaktan bakar yeni aşkına bir ben bilirim ışıklar söndükten sonra, açılan pencereyi sabahlara kadar; sömürülen sigaranın parlayan ateşini ”asker kaçağı” bıçkın delikanlı bir 12 Eylül serserisiydi ne okuyup-okumadığı, ne mesleği, ne aranıp aranmadığı belli reddetse de; uyur-uyanır bakarım, ışıksız penceresinde Arzu, bakarım, iç çekip baktığı tarafta biri, ona bakar, geceler boyu sevemedim aslında o adamı ama sevindirirdi orada oluşu ben de böyle seviyorum aşkı, sevmek bu! sevda bu! Arzu bu! Arzu Abla da gördüm, renk renk iç giysileri, kozmetikleri hem boylu-poslu-seksi, alımlı, hem de gerçekten çok güzeldi nere gitsek gözler hep onun üzerinde, kıskanmamak elde mi fingirdek ama bir şey varsa; asla kimseye tenezzül etmezdi ama nerden çıktı şimdi bu Mutlu.. doğrusu aklım almıyordu "-Mutlu" dedi.. tanıttı..”- benim rahmetlinin amcasının oğlu”, ”-sevememiştim o aileyi ama Mutlu bana hep arkadaş oldu” "-eee.. nasılsın bakalım, anlat haydi, anlatsana Sevgili Mutlu" Mutlu!, gözleri dolu, sesi kısık, heyecanlı, dudakları titriyordu titreyen dizlerine, ellerine, utangaç gözlerine, hakim olamıyordu bir türlü konuşamıyor, başını kaldıramıyor hep yere bakıyordu hep "Dur..du..yen-ge" "Dur... du...yen-ge" diye kekeliyordu, ** ARKASI YARIN |
Tebrikler efendim.