Kent 14
.
gözlerim ıhlamur ağacının altındakilerde dizlerim zangır zangır titremekte “-Utku Utkummm tutkum..” “-se.. se.. sen sen miydin, sen burada mıydın orda ıhlamurun altında” o yana bakıp gülümsüyor “yeğenim; Ayşegül, Ablamın kızı” “- o! o kadar oldu mu” “- büyüdü.. ondokuz oldu” .. “- nasıl tanıdın” “- ben herkesi Nurcihan bilirim seçemesem de yürüyüşü tebessümü sesi gülüşü kahkahası endamı neşesi” “-bilir Ihlamur ağacını benim gibi seviyor üstelik inşallah kavuşurlar” “-inşaallah” “-evet senin gibi mesafeli .. biz hâlâ el ele tutuşmadık değil mi? Ayşegül gibi” “-başka şeyler olsaydı böyle sevmezdim belki alışmadığım bilmediğim için ihtiyaç da duymuyorum şimdi” .. bir haftada neler oldu biliyor musun internette ismini aradım Antalya’da Gül Pansiyon inanamadım gittim göremedim dün geldiğini öğrendim şimdi yanımdasın ömür yetmiyor insana.. anlamı kalmıyor hasretin.. biliyor musun yeğenimin bebeği Hasret yeğenimin biri Gül birinin adı ne sence?” .. “-bilmeeemm” “-Utkuuu” ama biz ona “Tutku” deriz.. benimle kalır.. seni tanır “-sağ ol” “-nereden, resimlerinden” ailemde seni bilmeyen yok ki.. “o sana şey der.. “hippi” motor bindiğinden bir de İspanyol paça seni netten arayan-bulan da oydu zaten eve internet gelince yaşadığına inanırdı hep dün duydu geldiğini de seni çok merak ediyor .. tanışmak ister misin? .. hadiii eve gideriz beraber yemek yeriz. .. istersen şimdi o günlerdeki gibi o lezzet olmasa da ekmekarası bir şeyler atıştıralım akşama tanışırsın ben acıktım.. o zaman bıktırırdın bayılırdın bir şeyler ikram etmeye bu kız hâlâ o cimcime daha akşama çok ama sende o delikanlı yok” .. o zaman hep ben konuşurdum o suskun şimdi o konuşsun ben sustum her şeyi hasretle içime çekiyorum dinliyorum seyrediyorum yaşıyorum mutluyum.. arkası YARIN olabilir |