intikamGardını düşürünce; Dalgasından soyunur deniz Yalan olur Suyun kaldırma kuvveti Bir gölün durgunluğunda kırılır coşku Kanar yakamoz mavisi oluk oluk Dudaklarını uzatır kurbağa prensler Nilüferlerin kucağında uyurken ‘’beni öp, beni öp’’ Uyanmayacaktım sevgilim Sağır etmeseydi kulağımı ses(n)sizlik Ve dokunmasaydı rüyama giren tehdit Terli elleriyle göğsüme Doksan dokuz yıl daha güzel kalacaktım İmamesine gelinceye dek aşk tespihinin Şükredip adını zikredecektim Arka kapağına bakınca Ezberini bozan kitapların Umduğun yüz değilse gördüğün Geri gider belleğin durmaksızın Umursamadığın boşlukları doldurur şüphe Aceleyle Bütünün tahtına tırmanır detay aslını kaybedip Zahmetsiz Okumak keyifsiz bir eyleme döner Zaruri Okumayacaktım sevgilim Görünmeseydi yüzünün arkası Sırtını döndüğünde Ve dökülmeseydi alnımın yazısı Ayaklarının dibine Çiğnediğine şahit olmasaydı eğer gözlerim Öpmeyecektim bir kurbağayı dudağından Sen istedin |
Görünmeseydi yüzünün arkası
Sırtını döndüğünde
Ve dökülmeseydi alnımın yazısı
Ayaklarının dibine
Çiğnediğine şahit olmasaydı eğer gözlerim
Öpmeyecektim bir kurbağayı dudağından
Sen istedin
.....
Güzel bir intikam masalsı..