Sonlu İnsan ve Sonsuz KrediEzilmek mi asla..sahipsiz sarmaşıkların ilhamıyla Yola çıkanlardan isek..asla Yol uzundur,kabul ettiler Kabulün davetiyesiydi bu ıslak bakışlar Gözlerin bulanmadığı Yolların renklendiği bir istikamet Hayatın burçlarında demet demet Bir berat istediler kalabalık sütun halinde Sütunlar ki gecenin süsü Rayihadan çıkartılmamış inanç tütsüsü Ey dokunmayan düşmanlık..! Kaç adım uzaktasın, Sen ki yaşça şeytanın cetvelindesin Ölçe ölçe uzadın ve uzatıldın Bu mudur yakınlığa paydos Hayır hayır,inançlıyız inanç kadar hemdost.. Geri adım yok,şikeste kirpikler açıldı kanatlarıyla Ey kabul olmuş dua,yaklaş yanımıza Sohbetteki boyanmaya serpiştir bizi Daha dün aynı köprüyü imar ettik Aynı çeşmede gözyaşları akıttık Kurak gönüllerin mayası tutmasın diye Bize geldi şahit ile kutlu hediye Korundu akmayan ve yıkılmayan sütunlar Söz bir sarkaç,sultan ipiyle indi kuyuya Emirdi titreten ve yol aldılar serinliğe Beyaz el tecelli oldu ışık arayanlara Her kuyu derin değildir Işık salkımları kemirir geceyi ve gündüzü Her şey O’nun elindeyse, yeis de nedir ki zehirden yana?! Bal kurutulmaz gıda peteğinde Sonsuzluğa götüren bir söz işittiysen Çıkar kalp bakracını ve sun…uzan, Uzan ki düşünce peksimetleri bozulmasın Tohum dağıtmasın su-i zan Uzatılmadı zaman,açıldı kapılar Işık süvarilerine ihlas gibi takılar Semadaki sayısı bilinmeyen melekler de nazar kılar Ey ledünni hilkat..! Herşeyimiz sana hasret Göster bize bir nusret, Bahçende açabileceğin kontenjanınla Canlar Canan’a kavuşma azmi içinde Terlemek yok,sıkıntı yok Kuyudaki solmayan çiçek de güneş ister Işık kovanlarında vardır bin rahmet Manevi hekimler sundular şifa filizlerini Asırları aşan dilimlerin vardır dili Konuşan ise yalnız hakikat..! Kurulsa da sağlam durmaz titrek barikat Bir bakışa bin tokat,sağlık potasında pişti sakat Rahmet ise her zaman azabı geçti.. Kul,kul ise şaşmaz alternatifi seçti Budur söz..budur sonsuz kredi, İnançlı kahraman,ezelden beridir böyle kükredi..! Gürsel ÇOPUR |