HELEZONkibrine kızdıklarımdan öfkemi yenemediğim şu uykusuz gün kaşlarımın arasında nefsimi öldüremediğim kum saati zaman dönüp iğnenin topuzunu yiyen havasız solucanlar Ben işte bana ait kendime olan saygıma küfrettiğim kitaplar ve var olduğunu ispatlamak için ruhumun helezonları bir şeyler ihtiyaç ama en çok beni kendime övecek bir ekinoks elbet put edineceğim elbiselerinden ve titremek rahimdeki ilk günüm gibi O işte Ona ait batıklardan çıkabilecek bir Süleyman yüzüğü içimdeki geviş getiren hayata siftah bir apoletle başlayan çıplak er her şey varlık ve dudaklarındaki imansız her anına tapınan işgüzar ve biteviye ben işte bak kollarım ne kadar zayıf kalbim ne kadar beyaz ve öfkeli dünya cehennemin dirgenleriyle önümde sürmeli kırbaç ile sırtımda eksiksiz bir kamber kalbim seyrime kiracısız bir giyotin darbesi gezginliğe üleştirilmiş bir kadın gibi bütün isyankarlığını taşıyacak kadar ak saçlı vasi terbiye eden ihtiyarlar için yaratılmış vecizeler oyy eşey üreyen ve mimari denebilecek kadar zekatsız gün birikiyor pencereye kuşlar bile aç neden aklım ya şu duygumu sömüren kadınlar yoksa içimde iblisin hutbesine geçikmiş bir silüet mi etcil davranıyor kibirden bile fena Sana olan korkumu yitirmekten ürküyorum dizlerimi tıraş etmedim ve tavukların başını kesemedim suç bilemek ihtilafıdır içimdeki dönerek yunmak ihtimali nasuh nedir hangi iğnenin vazifesidir Rabbim kitaplar yazıyor ama gözlerim imanın alfabesinden bi haber elbet putlar yıkılacak ama vakit susadığım vakit olmamalı şair nedir ki kehanetlerinden umar bulunabilsin sözüne giden her meşgaleye bir meşale dikmek ihtisası nasipse elbiselerimi giyeceğim nasip eyle AHMET SERDAR OĞUZ |