Sitem dağlaradır isyan yollara
Dağ ne kadar yüce olsa da
Aşmıyor muydu yollar?
Düşün ki milenyumdayız
Uzay çağında
Küreselleşen dünyada kalkarken sınırlar
Derilerimizin rengi birbirine karışmışken
’Biz’, yani sen olmadan ben
Bende buluşamayan ’biz’
Ne bir adım yol alıyoruz
Ne de bağrı çıplak dağlar aşıyoruz

Bak geçiyor aylar ve geçecek yıllar
Değişen yüzün gibi
Değişecek yüreğindeki oyalı duygular
Sensiz geçen günler zehir
Bensiz geçen zamanı sayma kar
Saçlarına düştükçe ateşböcekleri
Alın çizgilerin çoğaldıkça
Nefesler bir bir geçerken hayatından
Mevsimler biriktireceksin gül yanağında
İşte o dem
Belirecek fikrinde koca bir çınar
Ve yüreğinde kopacak fırtınalar
Solacak gözlerin, gözlerinde boşalacak yağmurlar

Dokunma artık bana
Yüzüstü bıraktığın gibi rezil kalayım
Bir başıma,yapayalnız
İçimdeki can kırıklığıyla
Sonsuzluk ülkesine bir bilet kestim
Şimdi mezarı olmayan sahipsiz cesedim

Emaneti toprağa vermenin tam zamanıdır
Er kişi niyetine...