14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1057
Okunma

düşmüşüm dizlerim kan
ki büyümemiş çocuksu bir huyken
başımda yaşamak denen şey
savrulmuş bir kılıç gibi hâlâ ay
gökyüzümü tırpanlamakta
düşmüşüm avuçlarım sis
annemin gözlerindeki yaşmışım
barut yanığında iz kadar
uyumuş kalmışım dizlerinde
ninni bilmez koca fillerin
düşmüşüm üveymişim
uzaklarda kalmış Tanrının elleri
bildim bir sen severmişsin
rençpermişsin daha doğuştan
var olanı hayata savur dedi
düşmüşüm aşkmışım
gül takınca başına rakkasenin
gecenin etekleridir zil çalan
o zaman hece aruzun aklına şaşar
yalnızlık uyutmaz kendi yan yatar
düşmüşüm bu kaçıncı sabah
uykumu çaldırmışım yedinci cüceye
gitmiş satmış oda çirkin cadıya
avuçlarımda kâinatın sığdığı tohumdun
koca cennete karşılık bir dişlik elma