Yüzünün Dışa Vurum Şenliği
yüzünün dışa vurum şenliği
bir tebessümün içinde var olma savaşı bu sana ait olanın ben olma ihtimali sonra çizgilerin değişir akşam sabah göz gözü görmez karanlıklarda sevgin meltem yemiş ağaçlardan seçilir buluşmalarımız başlar günün ilk ışımalarında artık aşk üç kişilik bir orta oyunudur aramızda sonra senin kirpiklerin yere değer yükselir dağa değer buzul göllerinin eğimlere akma telaşı yakma telaşı lav ızdırabı bir kıvranışı öpüşerek karışması sonsuz denizlere sonra bir kapı bir ayak sesi arkasında bulaşıcı bir heyecan bir çekim oynaşması kendiliğinden dokusu kaygan zemine yuvarlanır ya sabah aniden sonra dert alır başını gider zoraki bir şehri doldurur torbasına öğlenleri aramızın sayacıdır tik tak ayaklarımız yalanı vurur nereye koşsak sonra park sevişmeleri kurulur kollarına boynuna yaklaştıkça nefes nefese salarım kendimi yukarıya karnında yüce bir boşluk ve bir düşme tadı dudağında koyu diplerinde beni ararım. |