Nesne ve CanlıNe zaman parkta oynayan çocuklar görsem *** Geceye değen cümleler çıkıyor karşıma günün ortasında Gün tutuluyor, gece oluyor En aydınlık zamanlarda karanlığı düşünüyoruz Biraz düşüyoruz Ellerimizde karanlıkta söylememiz gereken cümleler Susmayla yetiniyoruz I Hayallerim denize düştü Önce ıslandılar Sonra afalladılar Dünyadan denize düşmek nasıl bir şey, bunu en iyi sudan çıkmış balıklar bilir. Ters olan şeyler bazen yakındır birbirlerine Bu yüzden en iyi balıklar anlar beni Ve şimdi yüzmeyi öğrendiler, yüzüyorlar II Ne zaman odamda bir kelebeğin ölüsüne yakalansam Ölüme yakın olduğumu hissediyorum Canlandırmak istiyorum tüm kelebekleri Az daha uzun yaşasınlar istiyorum Belki o zaman bizim ömrümüz de az daha uzar Zamansız gelmez belki de ölüler geceleri odamıza Misafir olmak isterler belki Ölüm daha geç çalar kapımızı Kelebekler biraz daha geç ölürse Ne zaman deniz kenarında sabahlasam Niye diğer geceleri denizde yüzmediğimi düşünüyorum Boşa geçen zamanlar Gecelere eklense Gündüz hiç olmazdı III İnsanlar azaldıkça eşyalar çoğalıyor Bir de hatıralar Eşyalarla konuşmalar çoğaldıkça Konuşamadığımız kişiler çoğalıyor Öyle ya da böyle Yalnızız Ama ben değilim Anlam yüklediğim eşyalar dolusu bir odam var Konuşabileceğim nesneler var Kendi hikâyelerini kendilerine anlatabileceğim cansız yaratıklar var Kendi canımı katıp da canlandırdığım Dağınıklık var bir de Daha az kendimi yalnız hissedişlerimi topluyor Beni toplarken Kendileri dağılıyor Beni toplamak kolay değil Bu hatırlamalarla unutmak kolay değil Ama öyle ya da böyle Unutmalı. Yeni eşyalar bulmalı anlatmak için Yeni masallar uydurmalı Az daha umutlu olmalı *** Anlatırken öğreniyorum ben konuştuğumu Susarken öğreniyorum susmanın erdemini *** IV Nesneler Canlılardan daha fazla canlı bu odada Gece gündüzden daha aydınlık Gündüz: maskesini saklayamayan suçlu gözlerle dolu Suç ortağı olduğunu gizleyen suçlu yüreklerle … Ve yazmaların yetemediği dizelerle dolu şiirler Parmakların yetemediği kadar büyük hikâyeler var anlatılacak Doludizgin zamanların En düzgün yürüyen yolcuyum ben Kaldırımlara dikkat edişim bu yüzden Çizgilere basmayacak kadar ruh hastasıyım Az da deli Toplulukta en durgun Yalnızken en canlı Kendimin hissedeceği kadar nefes alan Kendi kendine konuşmayı delilik zannedecek kadar akıllıyım ben Toplulukta okunan şiirler çabuk biter Peki ya bu şiir Ne kadar d/okunur O kadar yalnız Şiir biter mi onca ölü ruh varken içinde Ölmez şiirler bu kadar canlı anı varken Yirmi Sekiz Mayıs İki Bin On Üç 16 20 Nevin Akbulut |