Tenine güneş kavruğu konmamış taze gelin, kaderine boyun eğip giyindi kara gelinliği. İç içe benzeşik kaderlerin tekamülü boş boğazlı söylemleriyle eline su dökemeyecek bir partnerimi sundu ona döşlerine yılan dolanacak... Kaderin hükümranlığında düşler zaman aşımına uğradı. Boynumuz eğri kaldık. Bize söz hakkı tanınmadı. Kaçamak bir gülücükteki utangaç vedalaşmalar, aminsiz beddualar. Ne oluyorsa kadere kırk beş...
Konmasam da baş köşeye, düşlerim sığınağım. O gitti ya, aklım onda kaldı, alacaklarına mukabil, kalbi bende; artık, bende akıl, onda kalp kalmadı. Kalpsiz varlığı bir cehennem, yokluğu da; ben ise memnunum akılsız halimden, gamsız, tasasız. Unutkanlık nehrinde boğulmadıkça umut damlaları damlıyor düşlerime. Molibden alaşımlı duvarlarına yüz sürsem aşınmaz, duvaktan daha hassas tenim Ölmüş teessürlerde yanakları kızarır, vıcık vıcık olur saçları. Okşayamam. Varmaz elim...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KADERE KIRK BEŞ... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KADERE KIRK BEŞ... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kenar Mahallelerin eş değerli çocuklarından bir sen bir de ben kalmışız galiba. Baksana tüm bunları yaşamamış millet ki iki satır bir şeyler paylaşayım diyen olmamış.
Evet..Eş değerli çocuklarıydık kenar mahallelerin. Birbirimizle dalaşsak da hırlaşsak da derdimiz vatandı.
Daha mutlu, daha huzurlu bir vatan özlemiydi derdimiz. Lakin sen benim yanlış yolda olduğumu söyledin, ben de senin... Sen bana ''eğri'' dedin, ben sana... Sen beni doğrultmak için vurdun da vurdun, ben de sana...
Sonunda anladık ki biz birbirimize vurmamalıydık. Bunu anlayana kadar çok canlar toprak oldu. Ortak yanımız korkularımızdı.
''Benzer korkularımız vardı hayata dair, Ortak düşmanımız açlıkdı. Akıllı olmayı birkaç paket makarnaya satmıştık.''
Hala daha bizi aç bırakanlara hesap sormayı aklımızdan bile geçirmezken bize makarna verene soruyoruz '' Ne güzel alışmıştık açlığa niçin makarna getirip de aklımızı aldınız '' Diye.
Sanırım hâla akıllanmamışız...Hep tek taraflı soruyoruz hesapları.
Kenar Mahallelerin eş değerli çocuklarından bir sen bir de ben kalmışız galiba. Baksana tüm bunları yaşamamış millet ki iki satır bir şeyler paylaşayım diyen olmamış.
Evet..Eş değerli çocuklarıydık kenar mahallelerin. Birbirimizle dalaşsak da hırlaşsak da derdimiz vatandı.
Daha mutlu, daha huzurlu bir vatan özlemiydi derdimiz. Lakin sen benim yanlış yolda olduğumu söyledin, ben de senin... Sen bana ''eğri'' dedin, ben sana... Sen beni doğrultmak için vurdun da vurdun, ben de sana...
Sonunda anladık ki biz birbirimize vurmamalıydık. Bunu anlayana kadar çok canlar toprak oldu. Ortak yanımız korkularımızdı.
''Benzer korkularımız vardı hayata dair,
Ortak düşmanımız açlıkdı.
Akıllı olmayı birkaç paket makarnaya satmıştık.''
Hala daha bizi aç bırakanlara hesap sormayı aklımızdan bile geçirmezken bize makarna verene soruyoruz '' Ne güzel alışmıştık açlığa niçin makarna getirip de aklımızı aldınız '' Diye.
Sanırım hâla akıllanmamışız...Hep tek taraflı soruyoruz hesapları.
Selam ve sevgilerimle.