Sayıklamalar-16-ihanet iki kor damlacanım diyordunuz can çıkıyordu üçüncü tekil perişanlığında uzaktan delindi gözbebeklerim ihanet oklarınızla lal bir kuş uçtu yüreğimden aşırdığı canımla mecali yok gönlün kelama pelteleşmiş kanımda yorgunluk sızı-yordu gözler hüzün çölü yandıkça kavuran iç hasretim bir bahar yangını yediveren taşıyordu aşıyordu iç eriten tonlarca hüzün an perişan her yüz bir aynaydı bıraktığınız mateme ağarmış saçların yalnızlığı her ölüden geriye usul usul bir gölge sırnaşır yokluğunuza davetsiz oynaşır iç duvarlarımda sarkarken sarmaşıklar hayallerinizden titrer camda mor menekşeler biner mazinizin ağırlığı omuzlarıma uzanınca kirpiklerim azığınıza yüzümde alevlenen haset mi o en uzağı ellerinde taşıyan ikinci tekile ki odur körükleyen ateşi bildiniz ki; her suskunluğum yüreğimden kopan ahtır kavurdukça özümü mahşeri tufan aynalar ancak kendi sırlarınıza yeterdi gözlerimin düşmediği resimleriniz de sığındım en sessizliğime kaybolmuştu bir can tenimde ne zordu eklenmek sevdaya yeniden yeniden yeniden… ihanet içime attığım iki kor damla oyalıyordunuz beni kendi çukurunuzda..! Sude Nur Haylazca |
pelteleşmiş kanımda yorgunluk sızı-yordu
kelama mecaliniz olmasa da yüreğinizin söylettikleri bize zevk veriyor okurken. kutlarım...