Sana Bir Emanet Bıraktım Babatercümanı dilsiz yüreğimin galiba babam saati yine yaralı çınardayım az sonra sen öyle derdin “çölde açan gelincik asi ve yalnız” ben gülerdim içimden kaşlarını çatıp söylenirdin “benden sonra anlarsın deli oğlan” anladım anladım baba ama en çok burada olmayı severdim seni severdim sen susardın ben susardım sana erkek adama yakışmazdı değil mi “seni seviyorum” gibi dantelli cümleler gizli sevmeyi öğrendim senden gözleri çoğul cümleler yapmayı el etek öpmeden dağ yamaçları olmayı nasırlı ellerini severdim alnımdayken izini en çokta harçlıksız bayramları daha bir mübarekti cemalin hani sevinemediğimiz fakirliğin yerini doldururdu yüzündeki zengin sevgiler yokluğa ektiğim başak der saçlarımı sıvazlardın bulgur pilavı belki ayran kapıda naylon ayakkabı yürekte karun serveti senden öğrendim minneti kula değil yaradana şükür elhamdülillah olduğun yerdeyim senin yerinde ucuz tütün kokusu genzimde hep ben sararken döker bıyık altından ince bir tebessümle sen kızardın hani ben göğü gözler her kuşa her buluta taş atar böceklere sataşırdım çimen kokusu kadar sevdiğim özgür olduğum yerdeyim yaralı çınar suskun yine bildiğimi biliyor güneşin buradan toprağa batıp dünyanın da biz gibi korktuğunu kaçarken göz kapaklarımı kesip dudaklarımı çalan saçma gibi bir namludan aklımın ortasına saplanan kurşuni zehiri canımı yakanı getirdim sana azra ilinden azrailini aşkın şimdi ellerimde tabutu sana bir emanet bırakıyorum baba sorma kimdi niyeydi diye sorma sakın unuttum bir onun adını unuttum baba sevin aklımın dikili taşı gidişin ilk nefeste olsa ayrılığa kıyımsız ellerimle bıraktım seni anıları solmayan defterime biriniz ilk ölen biriniz ilk öldürülen habille kabil gibi seven gönlümde |