Ne değişmiş?
Zenginin süsler koymuş, yoksul sırtına,
Semer aynı semer, palan değişmiş. Islıkla koparken bütün fırtına, Yöntem aynı yöntem, çalan değişmiş. Desek ki; be herif bu bir cinayet, Katlimize ferman, verir şikâyet, Fatura, yoksula çıkar nihayet, Hile aynı hile, yalan değişmiş. Gerçi anayasa, hukuk var amma, Kudurmuş kurumlar, kıyar çok cana, Soygun yasallaştı zenginden yana, Amaç aynı amaç, çalan değişmiş. Yumruk o yumruktur farklı kollarda, Gariban kaldırım olmuş yollarda, Rengi belirsizler, sağda sollarda, Filan aynı filan, falan değişmiş. Bu ne hırs be adam, bu ne ihtiras, Babadan oğul’a hileniz miras, Dalga dalavere, kumarbaza has, Tuzak aynı tuzak, plan değişmiş. Allah’ı bilmeyen, kuldan utanmaz, Halka cin kesilir, Hakka uyanmaz, Hırsızlar bu işten bıkmaz, usanmaz, Yağma aynı yağma, talan değişmiş. Kölenin hizmeti, soysuz beyine, Seçenek hakları düşmez reyine, Fakir fukaranın düzlük neyine, Yokuş aynı yokuş, salan değişmiş. Yoksulu yok eder, yaşam pahası, Zengine az gelir, daha dahası, Her gün açılırken iştah sahası, Yollar aynı yol da, alan değişmiş. Nerede hak hukuk, nerde adalet? Sorsam da cevabı tam bir rezalet, Onda ki birikim, bunda sefalet, Handan aynı handan, nalân değişmiş. Yaralı gönlümüz naçar olsa da, Çaresiz kalanın benzi solsa da, Bu bir er meydanı, kalleş dolsa da, Yahşi aynı yahşi, yaman değişmiş. 06.11.2010...Mustafa Yaralı |
selam ve dua ile