Okuduğunuz şiir 2.5.2013 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Hiç Kez Soruldum
Yaldızlı kâğıtlardan yıldızlar kesiyorum İçi sahte geceye onları fırlatarak Fırlatarak onları dehlizde esiyorum O dehliz ki "ayrılık" diye nabzı atarak Kalbi siyaha boyar, ruha kasvet katarak
Seni kırdığım yerden ben de kırıldım elbet İçtiğim her yudumda suya darıldım elbet Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
Gün ortası intihar, güneş battı kederden Önce düşümde öldü gündüzün ihtişamı Gelecek günlerimi çektim aldım kaderden Ömrüme yükledikçe her ağlanan akşamı Erken yaşta terk ettim gülümseyen yaşamı
Elbet ben de kırıldım seni kırdığım yerden Sonumuz yaklaştıkça eriyip bittim terden Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
Uyumak istiyorum, sadece biraz uyku Uyku ölüm yarısı, haydi öldüm ölecek! Vazgeçtim mavi gökten, olsun kâbus ve korku Geceye âmâ bakış işte geldim gelecek! Gözlerim kapanırken yüzüm güldüm gülecek
Elbet seni kırdığım yerden ben de kırıldım Saatleri kaldırıp sensizliğe sarıldım Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hiç Kez Soruldum şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hiç Kez Soruldum şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Değerli Şairim; Hayırlı bereketli Ramazanlar diliyorum. Bu Rahmet ayın bereketinden cümlemiz nasibimizi alırız inşallah Eserinizi severek okudum Bu güzel, akıcı, anlamlı ve güzel eserinizi kutlarım Yüreğinize sağlık Güzel yüreğiniz ve kaleminiz daim olsun. Selam ve sevgiler Sağlıcakla kalınız…
Yaldızlı kâğıtlardan yıldızlar kesiyorum İçi sahte geceye onları fırlatarak Fırlatarak onları dehlizde esiyorum O dehliz ki "ayrılık" diye nabzı atarak Kalbi siyaha boyar, ruha kasvet katarak
Seni kırdığım yerden ben de kırıldım elbet İçtiğim her yudumda suya darıldım elbet Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
Gün ortası intihar, güneş battı kederden Önce düşümde öldü gündüzün ihtişamı Gelecek günlerimi çektim aldım kaderden Ömrüme yükledikçe her ağlanan akşamı Erken yaşta terk ettim gülümseyen yaşamı
Elbet ben de kırıldım seni kırdığım yerden Sonumuz yaklaştıkça eriyip bittim terden Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
Uyumak istiyorum, sadece biraz uyku Uyku ölüm yarısı, haydi öldüm ölecek! Vazgeçtim mavi gökten, olsun kâbus ve korku Geceye âmâ bakış işte geldim gelecek! Gözlerim kapanırken yüzüm güldüm gülecek
Elbet seni kırdığım yerden ben de kırıldım Saatleri kaldırıp sensizliğe sarıldım Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
01.05.2013 Müjgân Akyüz Dündar / MAJ ............................................... Saygı ve Selamlar..
çok enfesti okumaya doyamadaım Müjgan hocam uzun zamandır gelemedim buralara ama baktımki çok şey kaçırtmışım şiirlerinin esrarlı havasını çok beğeniyorum bu tarz şiirler daha çok veriyor bana kısacası seviyorum şiirlerini.
Elbet seni kırdığım yerden ben de kırıldım Saatleri kaldırıp sensizliğe sarıldım Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
değerli meslektaşım,arkadaşım..şiir tadında derler ya hani...şiir tadında dizeler okuyorum her şiirinizde olduğu gibi bu şiirinizde de..kutluyor,selam ve saygılar gönderiyorum
Elbet ben de kırıldım seni kırdığım yerden Sonumuz yaklaştıkça eriyip bittim terden Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
Biraz ben olan mükemmel duygu dolu dizelerin yetkin kalemi sevgili şairemi tebrik ediyor var olan başarılarının devamını kalben diliyorum. selam sevgimle.
şiir,burdan oraya ordan buraya savrulan bir şeydir aklımızla mantığımızla duygularımızla tutabildiğimiz kadar şiir olur..
akıl mantık duygu terazisinde evrilmek ve şiire tutunmak oldukça soyut ve izafi öğeleri de içinde barındıran bir durumdur. şiir şair açısından "o"ölçüsünde yazılır,bizim açımızdan ya "biz"olur ya olmaz.. bu durum ister şair ister okuyucu açısından aynı doymuşluk orantısıyla açıklanabilir diye düşünüyorum..
işin bir de edebi yönü,edebiyat dili,daha açık ifadesiyle dil ölçütlerine göre kabul edilebilirliği söz konusu tabi..
sayfada görüş ve beğeniye sunulan manzum eserde daha çok bestelenmeye hazırlanmış şarkı sözü havası aldım ben.. akla yatkın olmayan,mantık açısından söylenmezliği kesin olacak gibi görünen "hiç kez" vurgusunun bile biraz acı popülizmine dönük ironik ve sıcak havasını aldım diyebilirim.
şiirin gayet fresh ve dokunulmadan bırakılmış,üzerinde ek bir çalışma yapmak kaygısı duyulmamasını dahi önemsiyorum..
Müslüm baba'nın sesinden icra edilebilir bir şiirsel metin olarak okudum..
öyle ki bana yaklaşan dizeleri,yakalayabildiğim birkaç dizeyi de çok beğendim.
kutluyorum Müjgan hanım. Saygı sevgi ve selamlarımla
Kimi şiirlerin altındaki övgüleri okudukça; kendimden kuşku duyar oluyorum. Herhalde ben anlamıyorum şiirden.
Sevgili Şair bağışlasın ama şiirde "yeni", "taze", beni heyecanlandıracak bir şey bulamadım. Halbuki giriş dizesini okuyunca biraz umutlanmıştım. İlk iki dizedeki çağrışım zenginliği, şiirin süreğinde yok ne yazık ki. Daha önce söylenmiş şeylerin tekrarı. Günümüz şiiri; ister hece ister modern tarzda yazılsın, mutlaka "söylenmemiş"in peşindedir. Yunus'u okuduğumuzda, Pir Sultan'ı, Karacaoğlan'ı, Ercişli Emrah'ı, Sümmani Baba'yı... Ya da Koca Veysel'i, Neşet Ertaş'ı, Mahzuni Şerif'i, Daimi'yi... Benzeri büyük ustaları. Hep "taze" şeyler söylemişlerdir. Büyük imgeler, buluşlar, çağrışımlar. Temcit pilavı ısıtılmış hiçbir şeyi sürmemişler önümüze. Kıskanmışız yazdıklarını. * Şiir yazan kişi, başka şairlerle anımsanan bilindik dizelerden/buluşlardan uzak durmalı. M. Binboğa Öğretmenim imlemiş, Nâzımca "Mapusluk zor zanaat" diye.
Siz, "yalnızlık zor zanaat" ya da "kimsesizlik zor zanaat" derseniz veya benzeri onlarca satırı, Usta'nın kötü bir taklidi olmaktan öteye gidemezsiniz.
Şair, gündelik dildeki kalıp, klişe sözlerden, atasözlerinden vb uzak durmalı.
(Uyku ölüm yarısı,) haydi öldüm ölecek! -- Hep söyleriz, uyku yarı ölümdür, diye. Ya da "teyze anne yarısı"... gibi. Bu türden "gündelik dil", anonimleşmiş sözler, şiiri zayıflatır, çıtasını aşağı çeker. Daha önce pek çok kez yazdım bu konuyu. Ne yazık ki insanlar, eleştiriden çok yaldızlı sözlerin aldanışını sevdikleri için, neredeyse hiç etkisi olmadı. Her konudaki toplumsal hastalığımız: Eleştiriye Tahammülsüzlük. Eleştiri yapana saldırı. Tetikçiler, avanesi şairin. Yani "dediğim dedik / öttürdüğüm düdük..." hali. Eleştiriden Yararlanma... Var mı? * Şair, kuşkusuz yeri geldikçe dille oynayandır. Dili eğip bükebilir, hatta bozabilir. Yeniden yaratabilir. Ama yine de dilin dayandığı bir mantık olmalı. Ben yaptım oldu, değil.
Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda (hiç kez) soruldum
Bu iki dizede hem yenilik yok hem de (hiç kez) gibisinden tuhaf bir söyleyiş var. Burada Şairin dili yeniden oluşturması yok. Tuhaf bir bozukluk var. "Orijinallik" bu değil. Kötü bir Türkçe ne yazık ki.
Yorulmak denince; aklıma gelir Eray Canberk'in kırgın dizesi : "Yorgunum anlamaktan her şeyi"
Ya da C. Pavese'den "Yaşamak Yorar" başlıklı günce kitabı. Mutlaka başucu kitabı yapılmalı.
*
Şair, çok yazıp vasatı çoğaltmak yerine, az ama nitelikli şiirin peşinde olmalı. Necatigil Hoca der ki "Dilimin ucuna hemen gelivere şeyin şiir olduğundan hep kuşku duymuşumdur." (Mealen yazdım. Aklımda kaldığınca) Meraklısı için: BİLE/YAZDI kitabı. *
Ne zaman benzer şeyleri yazsam, hep suya yazmışım gibi bir duyguya kapılırım. Sanalın Uçsuz Bucaksız Okyanusu. Şiir yazanlar, yüzbinlerce dalga gibi.
Merhaba, Gayet açık yazdığımı düşünüyorum. Beğendiğim ilk iki dizedir.
Temel eleştirim: Şiirde yeni bir şey yok. Taze buluşlar, imgeler. Daha önce benzeri binlerce kez söylenmişin tekrarı. O nedenle beni heyecanlandıran, sarsan hiçbir dize yok. Sıradan söyleyişlerde (satırlarda) sözcüklerin yer değiştirmesi neye yarar?
70'li yıllardan yadigâr bir Veysel Öngören sözüyle selamlamak isterim:
"Her şair şiiri eleştirerek şair olur"
* Bir de mutlaka edebiyat/şiir dergilerini izleyin. Düzenli olarak. Şiirin kalbi oralarda atıyor. Edebiyatın mutfağı dergilerdir. Sanal, sadece bir yanılsama. Çoğu kez.
Değerli şairimize önce incelediği ve emek verip yorum yazdığı için teşekkür ediyorum.
Yalnız amacımın hiç anlaşılmadığını görünce de üzüldüm ve açıklayacağım elbette.
Öncelikle şu Nazım Hikmet konusuna neye isterseniz yemin ederim ki bu dizesini bilmiyorum ve ezberimde şiir tutamam. Kendi şiirlerimden bile bir dörtlük ezber okuyamıyorum.
Diğer konularda ise yeni imge, söylem vs yaratmak... Sonuna kadar size katılıyorum.
Fakat bu şiir bu nedenle çalışılmadı ki. Bunu fark etmek zor değil. Dizelerdeki kelime yer değiştirmelerine bakarsanız hecede farklı bir kalıp, düzen için yazıldı.
Seni kırdığım yerden ben de kırıldım elbet
Elbet ben de kırıldım seni kırdığım yerden
Elbet seni kırdığım yerden ben de kırıldım
1.Dörtlükleri bu versiyonlarla hazırladım
2. öldüm ölecek
geldim gelecek
güldüm gülecek
benim daha önce karşılaşmadığım bu ikilemeyi kullanmak istedim. Ama yapıldıysa da bilmiyorum. Yapılmışsa örneği yazarsınız, benim bildiğim kadarını söylüyorum ben.
3. Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
Şiirin tek güzel dizesi bu dize benim şimdiye kadar öğrendiklerime göre.
Fakat kaynaklarımız farklı olabilir. Beğenimiz örtüşmediği için de size de kırılmam ve asla niye eleştirdiniz demem.
Çok teşekkür ediyorum aksine. Ne anladığınızı da ben öğrenmiş oluyorum çünkü bu sayede.
Elbet ben de kırıldım seni kırdığım yerden Sonumuz yaklaştıkça eriyip bittim terden Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
bunu yaşayanlar çok iyi bilir sitem dolu tam yerinde yoranlar bir anlasa şiir gibi şiir selamlar
Elbet seni kırdığım yerden ben de kırıldım Saatleri kaldırıp sensizliğe sarıldım Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
Yaldızlı kâğıtlardan yıldızlar kesiyorum İçi sahte geceye onları fırlatarak Fırlatarak onları dehlizde esiyorum O dehliz ki "ayrılık" diye nabzı atarak Kalbi siyaha boyar, ruha kasvet katarak
Seni kırdığım yerden ben de kırıldım elbet İçtiğim her yudumda suya darıldım elbet Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
Gün ortası intihar, güneş battı kederden Önce düşümde öldü gündüzün ihtişamı Gelecek günlerimi çektim aldım kaderden Ömrüme yükledikçe her ağlanan akşamı Erken yaşta terk ettim gülümseyen yaşamı
Elbet ben de kırıldım seni kırdığım yerden Sonumuz yaklaştıkça eriyip bittim terden Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
Uyumak istiyorum, sadece biraz uyku Uyku ölüm yarısı, haydi öldüm ölecek! Vazgeçtim mavi gökten, olsun kâbus ve korku Geceye âmâ bakış işte geldim gelecek! Gözlerim kapanırken yüzüm güldüm gülecek
Elbet seni kırdığım yerden ben de kırıldım Saatleri kaldırıp sensizliğe sarıldım Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
gönlüne kalemine sağlık şiiriniz günün şiiri seçildiği içinde tebrik ederim
yüreklerde fırtınalar estiren hüzün esintileri sanat duygu kabiliyet huzmeleri mısralara vurunca güne güneş gibi yakışan eser vucuda geliveriyor tebrikler teşekkürler selamlar
efendim şiirde hüzünde olsa ustaca yazılmış okunmayı çok çok hak eden şiirdi bu kadar olurdu ancak dedirten güzel çalışmanızı yürekten kutlarım saygılarımı iletirim selamlarımla
Elbet seni kırdığım yerden ben de kırıldım Saatleri kaldırıp sensizliğe sarıldım Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
İÇİ dolu su gibi akan bu güzel şiirlerde semalarda gezer gibiyim yüreğine sağlık sizi okuması keyif veriyor saygımla
Elbet seni kırdığım yerden ben de kırıldım Saatleri kaldırıp sensizliğe sarıldım Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
çok çok güzel dizeler usta kalemini ayakta alkışlıyorum sevgili müjgancığım sevgilerimle not özletiyorsun inan kendini
Uyumak istiyorum, sadece biraz uyku Uyku ölüm yarısı, haydi öldüm ölecek! Vazgeçtim mavi gökten, olsun kâbus ve korku Geceye âmâ bakış işte geldim gelecek! Gözlerim kapanırken yüzüm güldüm gülecek
Elbet seni kırdığım yerden ben de kırıldım Saatleri kaldırıp sensizliğe sarıldım Yalnızlık zor zanaat, susup susup yoruldum Yoruldum ve yoruldum, yılda hiç kez soruldum
01.05.2013 Müjgân Akyüz Dündar / MAJ
Saygıdeğer Müjgan hocam yüreğinize sağlık güzel bir şiir daim saygılarımla.....
Gün ortası intihar, güneş battı kederden Önce düşümde öldü gündüzün ihtişamı Gelecek günlerimi çektim aldım kaderden Ömrüme yükledikçe her ağlanan akşamı Erken yaşta terk ettim gülümseyen yaşamı
ÇOK DUYGULU HÜZÜN DOLU VAROLUN BAHARLAR EKSİLMESİN YÜREĞİNİZDEN
Bazan hiç çoktur. Çok şeyden çoktur hiç bazan. Hatta hiç öyle bir an gelir ki, hepten bile çoktur. Hiçin içindeki her ve hep çoğaltırlar bu çokluğu. Sonra hiç, felsefi bir tırnak açıp sığdırıverir içine her şeyi. Tebrikle.
Hayırlı bereketli Ramazanlar diliyorum.
Bu Rahmet ayın bereketinden cümlemiz nasibimizi alırız inşallah
Eserinizi severek okudum
Bu güzel, akıcı, anlamlı ve güzel eserinizi kutlarım
Yüreğinize sağlık
Güzel yüreğiniz ve kaleminiz daim olsun.
Selam ve sevgiler
Sağlıcakla kalınız…