devamındaçarpa çarpa bize dönen hüzünlerimiz vardı hangi uçurumun kıyısından ödünç aldığımızı unuttuğumuz birbirimize ulaşamayan yankısı içe doğru seslenişlerimiz çığlıklarımız vardı gecenin koynunda sakladığımız kanardık medet de ummazdık artık kelimelerden susuşlarla konuşur susardık susamalarımızın kavrulmuşluğunda susardık yine de avaz avaz tüm gevezeliklerimiz zihnimize kendimizi daha da yormak üzere biz de saklanır mıydık acaba aklanamayan savaşların esaretinde ne desem t/uzak şimdi tuzaksın kanayan uzaklığım.. |
Çığlık ektiğimiz vakitlerin zemherisinde yakarılar/
En çok sevi serper tozunu bilinmezliğe/
Uzaklaştığımız yaşanmışlıkların hazin yelesinde...
Tebrikler...