Yürümek/ Yaşamın yürümek olduğuna karar verdim. Zamanın dönüyor olmasını, Yolların uzayıp gitmesini sembolleştirmiyorum artık Hiçbir düşünmemin içerisine de almıyorum onları. Çünkü faydasız ve gereğinden fazla körebe bir durumdalar. Hayatın tüm fiili "yürümek" Her hareketin sebebi ve neticesi de ancak yürümek. Yürüyor nefeslerimiz İçimize ve dışımıza doğru. Gözlerimiz her şeklin, her rengin üzerinde yürüyor. Ellerimiz yürüyor. Sabah kahvaltısı, diğer yemek saatleri, Sonra yine yeni gelen sabahın kahvaltısı. Her şey yürüyor. Yürümezse bu düzen, işler de yürümüyor. Hiç kimse ve hiçbir şey yürümezse, Aynalar seyirler bayramlar da yürüyemeyecek. Durmalar olmayacak bir defa. Yürümeden anlatılamayan bir hikayetin canlı gösterimi Hayatlarımız. Şikayetlerimiz. Denemelerimiz Dene(n)melerimiz Aldanmalarımız Alda(na)mamalarımız. Bazen aldanmak ve avunmak istiyorum Bu yürümenin bir yerinde, Artık hiçbir şeyin farkında olmamayı diliyorum. Anladıkça daha ağır ve büyük ayaklarla yürüyormuşum gibi geliyor hiçbir şarkı göğsüme kuşları kondurmuyor o zaman sesler testere gibi içimi kesiyor acısına feryad etmek yine Kalbime düşüyor. Yanmak, ateşin yürüyüşü Yağmur, damlanın İçin için tükenmek neyin yürüyüşü ise! Bir daire üzerinde döngümüzün hapsindeyiz. Hayatlarımız dönerek yürüyen bir sema’da Çizili bir daire düşünmeyelim ama boşlukta hayali bir çember misali hayat Adımlarımız sabit birer nokta Nokta nokta yürüyüşlerimizle döngümüzü yazıyoruz. Hemen ardımızda siliniyor ama her şey. Aslında sabit birer noktanın dansının Tek karelik figürlerinde salınıyoruz. Sallanıyoruz sallanıyoruz Başımız döndükçe ayaklarımıza bakmaktan vazgeçiyoruz. Gözü kapalı dans etseydim diyorum bazen Hangi duyu’mun başı dönmezdi acaba, Her şey öldüğünde en sona kalacak olan o çünkü, Biliyorum Ama yine de hala bulamıyorum. / 15 Nisan Soyut bir alanın içerisinde dönüp durmak dönmek hızına bağlı olarak ısınmak ve artık yanmak "kendim" Ey KENDİM! Neredesin? sana gelmeliyim. Ama yoksun. |
ama nereye atsam elimi
ısırgan otları
yakıyor yüreğimi...