gelincik/ Gelincik gibi olmalı insan Tek kökte tek bir dal, tek bir çiçek. Ama en narininden, en hislisinden. Kan damlarken taçyapraklarından İpincecik boynunu rüzgarlara vermeli İddiasız, tutunmaya hevesi olmayan ha gittim ha gideceğim dünyadan. İlk rüzgarla yerleyeksan olmaya hazırlıklı Kokusu içinde saklı, Sesi çıkmayacak kadar suskun. Bir seyredeni olmuş olmamış düşünmemeli Seveni varmış yokmuş aldırmamalı Açmalı ve savrulup gitmeli çok beklemeden. Ne bıkmalı hayattan Nede bıktırmalı dalı ağırlığından. Beklemeden, beklenmeden Devirivermeli bakışlarını toprağa Ele aldırmadan, yeli küstürmeden,kendini yormadan. Gelin”cik” gibi işte, Sonu “cık” kadar olmalı insanın. Can derdinde, bağ derdinde değil Mini “cik” bir kökte bir solukluk rüya tadında, Bir gündoğumu, birde günbatımı yetmeli hayat demeye hayatına. Sonrasını bahçeler düşünsün. Var mıydı? Yok muydu? Kimsecikler bir şey anlamış olmasın bu işten. Hayat, kısa”cık” bir rüya demek madem. Gelin”cik” gibi olmalı insan. Tek bir kökte, tek çiçek. ÖZ’ün özü, bir nefeste boylu boyunca SADAKAT. / 27 Şubat 2013- "gelincik" dedi birisi bu nefes söze geldi, gelinciğin endamından bir hayatın bakışına çevrildi Kalb’imiz. Can dayanmaz bazı gitmelere, bazısı da cana yazık kalmalarla usandırır canı cananı. her vaktin bir nefesi var madem, vakt-i dem "gelincik" rengine sürsün vechimizi. almabeni"si yüksek bir tonda şarkıya duralım hepbirlikte, bahar bu sefer nazenin bir eda sunsun sinemize. susalım da sallanalım kendi duyuşlarımızda, gelin"cik" misali bizde. / |