karanlık şiir
en zayıf yerinden vurulunca bir kadın
sustum ben, ağlamadım ellerimi bir kesekağıdına sardım kalemimi kadından akan kana batırdım kalemi aldım, yıllarca ceplerimde sakladım kadını aldım, bir şarkının notalarında bıraktım şarkıya bu kadar hazırlanmak fazlaydı Ester dinlemeliydi insan bazen umutlanmadan bundandır terkedilmiş bir barın ortasında bulduk kendimizi kullanılmış bardaklar, eskimiş bardaklar, ve yine bardaklar içinde Ester… kim bilir kaç kadının karanlık silüeti hiçbir fen bilgisi dersinde öğretmediler bize sevmek kuşkusuz en güzel haliydi varolmanın çocuklar anlayacaktır bunu bir gün elbette sonsuz bir yaz tatilinde bir ağacın dalından düşerken yemyeşil çimenlere maksadı diyorum insanın hasıl olmuyor böyle birdenbire ölünce seni arıyordum Ester... kim bilir kaç kadının sarışın hayaleti kaç nefes alındı o meyhanenin kasvetli havasından arsız bir kemandı geçti, durmadı sapsarı bir sonbaharda, evinden uzak bir adamın yalnızlığında yaşlı bir oduncu bulmuştu bizi yine yaşlı bir çınarın halkaları arasında, bir masal kitabında biz hep orada mıydık Ester? her nerede bir çocuk ağladıysa işte orada her nerede bir kadın vurulduysa işte orada bilet kessinler Ester titreyen çocuklara titreyen çocuklara ve vurulan kadınlara biletlerini alıp öyle çıksınlar sabahları yaşamaya |
her gün kaç kadın vuruluyor bir bilsek..ki vurulmak değil her zaman silahla...
edep bekçisi şom ağızlarca!
teşekkürler şiir.