NE GİTMİŞ?-2
Bilen var mı saltanat, nasıl bir türe gitmiş?
İntizam kantarında insanlık fire gitmiş. Kaderinin elinde bir mor yumak yurdumun Bir baştan öbür başa ağ öre öre gitmiş Millet hangi gecenin yarı vaktinden sonra Güneşe uzanmışsa, elinden çire gitmiş Ballı kaymak dediler, taş yemişiz yıllarca Tepsinin dibi delik, altından şire gitmiş Karanlığa nur deyip, kandırmışlar cahili Okumuşlar gönüllü, göz göre göre gitmiş Kara cahil bilgeler girdikleri dehlizin Zehirli duvarına el süre süre gitmiş Tırnaklardaki zehir taşınmış beyinlerde Önce inanç, itikat ardından töre gitmiş Ayrık bu, yayıldıkça; “çıksın” demiş darlanan Başta eş, dost, akraba sonra yan, yöre gitmiş Mezalim sofrasında, ekmek banılmış kana Doyan çıkmış kenara, hesap fakire gitmiş Baykuş sıfatlıların hüküm sürdüğü yerde Dikenler kabardıkça, güller kabire gitmiş Fukara yağmurunda yıkanmış al bayrağım Otuz bin ev içinden bir kanlı dere gitmiş Senelerdir her inanç, her görüş, her kesimden Yüzler, binler, on binler gelinmez yere gitmiş Canlar, cananlar gitmiş, yurdun dört bir yanından Dönen yoktur geriye, gitmiş, ha bire gitmiş Çoban oldun be adam hiç değilse kımılda Dersin yoz yatağında bit gitmiş, pire gitmiş Ayağının altından zemin kayıp giderken Koltuk kaplamaları kuklalar nere gitmiş. Mayıs 1997 |