İki küheylân, sınırsız yaylaların sessiz fırtınaları,
Biri hasrete, diğere umuda koşulu ezelden,
Şafak atanda, sabah rüzgârına bir kamçı gibi,
Şaklatır yelelerini dört nala kalkmış nazarları,
Karlı zirvelere bir destan yazar kıvılcım saçan gözler,
Bulutlar okur, göz kırpar gizlice koşusuz saatlere,
Yıldızlar okur, göz kırpar gizlice koşusuz saatlere,
Güneş okur, yakar cayır cayır ciğerleri korsuz ateşlere
İki küheylân, biri hasrete diğeri umuda koşulu ezelden.

İki hasgül bu bahçenin bir kuytusunda,
Biri hasrete, diğeri umuda dikili ezelden,
Akşam olanda batan güne bir salkım rayiha,
Salıverir tiril tiril yaprakları, hazin bir ürpermeyle,
Nemli gövdesine bir beste nakışlar sedir ağacının,
Kuşlar okur, kanat çırpar özgürce vuslat müjdelerine,
Dallar okur, tomurcuklanır haz ile ilk yaz serüvenlerine,
Bahçıvan okur, ah eder kazma kürek ayrık otlarına,
İki has gül, biri hasrete, diğeri umuda dikili ezelden.

Muzaffer Eker