iki travestiyi ezberlemişti artık ekip otosu arkalarından yürümedim, karşıya geçtim nikotindi tüm alfabesiyle ciğerlerime dolan o an tövbe euzu çekiyordu yerde pestili çıkmış bira kutusu yanında selamet bir slim sigara paketi taze öpüşmelerden dönüyordum yalnızlığın biraz asit, çokça klorluydu 4 e 3 resimlerde yakışıklı çehresiyle kollarımdan tutmuştu, oturduk bir demlik çayı bitirmiştik yalnız
uzamadım hiç, uzamak yarışmazdı bana küçüldükçe altlarından bakındım her bir sarhoşun saçmalamak istediğim yerde boştu her bir bank yalnız itin önüydü, öyle derdi muhterem hep bir sıkıntı, sanki ekip benim için dolaşıyordu oysa uzak değildim kırmızı ışıklar içinde mavi ateşler çakmağa
şehir aheste kaybolan bir deli gözlerden, gök uzak göğün çilleri yıldızlar pek gömülü sonsuzluğa ufaktan adı murat konmuş bir şair arkadaş sayıklıyor ben bu şehrin hiçbir kaldırımında oturmadan sevdim o şiiri dedi ki, belki çocuklarımız olur ileride, bana benzerlerse şair sana benzerlerse şiir olurlar, taksi beklemeden kaçtım gardolap menteşi yağlanmalıydı, taksiye zaten binmezdim
korna seslerinde yoğururken hüzün hamurunu açıldı lambaları evlerin, soyundu kombilerin dem meselesi hiç unutamayacağı bir kül bıraktım bankın ekvatoruna ur meselesine geçmiştik, oryantalist aşağıntılarının göbeklerinde taş bırakılmış bir sayındı edep, çAy ah çekti dumanıyla görmedim, seveceğini bildiğim hikayeler anlattım ağaçlara sen yeşili en çok bok böceğinde sevmiştin
travestilerin ikisi de kıkırdayıp uzaklaşırken, itler uludu sayın artık kafasını kaldırmıyordu, bank soğuktu göremeyeceğin kan liriklerinde, fitilini düşürüp üfledim tam da orta deliğinden o arsız gölgenin 16 ya 9 çıkıyordu artık tansiyonumuz ekranlarda ince bir don ve pazar malı sevincinde kuduz iken sırtlanları aşmış leş seviciliğinde ekmek banıp yürek tasında fiyakalı huzursuzluklar kırıştı birden
ayaklarım, yorgun dünyaya baş kaldırmış ufaklıklarla binlerce saç kıran filmler bitti. ben bittim, yeni bir havadis yoktu yurt da ve cihan da illa ki terörist olmaya can atıyordu umut vurulurken izledim kendimi abim gecenin ikisinde televizyonun fişini çekmeden yattı abim pencereden baktı dışarı, beni görür gibi oldu filinta gibiydi, elleri ise bir orospu eli defalarca bağrını açıp gösterdi ormana uzatamayacağım kadar yakındım dişlerimle çiğnedim abimi annemin rahminde ve ikimiz beraber düştük.
küçük bir çünküydük, onun küçük bir çükü dahi yokken lanetli sayılan ellerin pembeliğini eritenler hayalleri imalat fazlası diye çok uzaklara yolladılar
anneme kızdım yumurtanın akı düştü sarısını alıp sürdüm kafama.
açtım şehir uyumuştu bank artık yalnız bir sahil kıskandım yapma saçlarını transların
ekran karartılmıştı insan kendisine kızarken nasıl da cesurdu ve menfaat uğruna hiç olmayacaklar yapılırken
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
şehri yakıvermeden önce söylemiştim şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
şehri yakıvermeden önce söylemiştim şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.