Sen ve Ben
Sen ve ben...
Bitmez bu sen ve benler. Ne kadar sussam da bitmez... Yağmur yağardı, bir şemsiye açardık. Sonra kar yağardı. Evimize sığınırdık. Oysa her yağmur, Altında ıslanılmayı hak ederdi biraz... Güneş açtığında sokaklar bizimdi. Koşardık, saatlerce yürürdük. Güneşle beraber sahiplenmiştik, gün bizimdi. Sonra ay belirirdi. Biz sırtımızı ona döner, Evimizin yolunu tutardık, küser gibi. Pencereden izlerdik, Bir fincan kahve, bir de sigaramız... Sen umut fısıldardın, Ay biraz daha parlardı gözümde. Hasta bedenin yorgun, gözlerinden hüzün damlıyordu, "Hayır! Gitmek yok." derdin sen. Sen gidersen ne yaparım. Ellerim, avucum, gözlerim, alnım, boynum... Hepsi soğuk kalır. Ben yumurta bile kıramam ki. Karnım aç kalır. Midem yetmezmiş gibi, Kalbim de sana aç kalır. Sonra... Sonra sen gittin işte. Veda cümlen gözlerindeki yaştı. O bile yetti. Ağlamam derdim Kaç senelik adamım ben! Gözlerimdeki yaş, yaşınla karıştı. Seni meleklerinle göğe uğurlarken, İşte tam da o sıra yağmur yağdı. Şemsiye aramadım. Gözlerim saklanacak bir yer aradı, İşte tam da o sıra yağmur yağdı... Bahattin BERKDİNÇ |