1
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1709
Okunma
Bütün bu insanlığı
vahşi hayvanları ve solucanlar da dahil
kaygan bir zeminde horlayan
göklere vuran duvarları
kuşların yolunu kesen eşkiyaları ile
bütünüyle bu yerler ve gökler
şairin sırdaşı, belki de düşmanı.
Ama hep yanında ve hep karşısında.
Bütün canavarlar
inşaatların terli yerlerine gizlenmiş
yatakların altı gizemli
sokak lambaları yanıp söner
kavgalar, gürültü
bir şair yürür, sırtında geçmiş
göğsünde zırh
dilinde silah, bilekleri sığınak.
Huysuz bir Ağustos
Salyalarıyla homurdanan pazartesiler
bir günde bir avuç ter bırakacak mesailer
çalan çanlar, ezanlar evimin dibi.
kiralık uğultular
penceremde tıkırdayan,
büyüyle bağlanmış gölgeler
sızıntılarla gürlemiş
barut veya fikir tortuları
bu kaldırımları çevreleyen
onlara değmeden geçiyorum
ellerimde kayıp olmuşluklar,
Çünkü ben yürüdüğümde
şiir oluyor bu çöpler dahi
onlara ihtiyacım var
bu kargaşayı durağan kılan sözlerim
bu yaraları dikişleyen bakışlarım olmasaydı
yani sen olmasaydın
yıkılacaktı zaman
yıkılacaktı ve enkazı kaplayacaktı toprağı.
şimdi yürüyorsam bu merdivenleri
görüyorsam geceyi ve gündüzü
hakkın vardır gülmeye.
Kara bir cümbüşü saklı tutan zihnim
çınlamaları kulaklarımda bombaların
koyvermez bir dehliz görünce, atlar
ve yüreklidir ayaklarım
sürür beni tehlikelere,
makyajı akmış gündüzden
ruju bozulmuş koşarken geceye.
Bahattin BERKDİNÇ
5.0
100% (7)