Kırk Yıl Sonra -69- Abamın Düğünü / d
.
aah garib ebem sen demesen ben binmezdim arabaya “ben enecen” deycen emme abam elimi hala goyvumadı önyanna; yanına aldı, sarıldı siğim siğim ağladı, hıkkıdık dutdu zavallıyı içi gakdıkça yandım yanından ayrılmadım, “heş ayrılmaycan” deye yemin ettim, kendi kendime hemi de nassı dönecen öğüme goca köpekler çıkcak, hadi deyen çobannar sürülerinin başında olsalar, “oş ” deyviriler de dağın başında sürülerinden baya aralaşdılar Birincidinlendirikden dönüyokana nerdeymiş Gara Memetler’in sinece “Pasdavalcı” nassı üsdümüze sıçradı valla herkeş tingedek düşdü öte yana gaşdı biri elindeği tüfee dorultdu emme düğürboba “sakın ha” dedi “arkıdeş ben bu köye bi taa gelcen” ne yani “bi ğız taha alacan” mı demeğ isdedi yonusam, güçcük gızgardaşımı da mı bellikledi acabına ola “ele … godumun döyüsü” deyelek söğdüm adama tabi içimden emme öyle-böyle bi adam deği(l) nakısına dirayetli adamımış dorusu “len böle bi adam o(ğ)luna neyye kendi köyünden gız almazı ki hankı döyüs bu adama gız vermez ki demek ki namızsızlık, hırsızlık file etdi öyle ya” deye geçirdim içimden DİPNOTLAR hıkkıdık : hık etmek, hıçkırık oş / hoşt : köpeğe saldırmasını yasaklamak, havlamasını engellemek tingedek düşmek : ani ses ve hareketle şok yaşamak, ürpermek, irkilmek nakıs : aksi nakısına : aksine, bilakis |
Yine beğenerek ve gülümseyerek okudum,
tebrikler,
selâmlarımla..