yaşayım
geç yatar şu gözlerim geceleyin
çok tutunur çiti çıt yarıp zıplayan kuzunun peşine ama sever de kızılını sabahın hele hafiften rüzgar eserse yaşayım çok yaşayım göreyim at kestanesinde açsın kuş şarkıları süpürge sesini temizlik işçisinin kararttığım bütün maviler okuduğum tüm meydanlardan çekildim kaldırdım müstahkem mevzileri ellerim cephesinde yeni birşey yok üşüdükçe kundaklara sakladım koyun koyuna yattığım alkanımla emzirdiğim günlerimi el çırpsam sandım ki sert bi rüzgar eser dağlar dağbaşlarımı süzülsem hastalanır yorgan döşek ama çıplak ete değen ateşte söner er geç ama kınasız parmaklarım demirle kardeş bu akşamın alacasında keklik siner gözlerime bu gelengi ürkekliği eştirir toprak toprak kapısız penceresiz duldasında ağıt yanar ışıtır dört yanımı |
"ağıt sesli insanlar vardır; ne deseler seslerinde bir bahar, bir ilk, bir son, bir kırılganlık, bir soykırım vardır.."
şşş... bu kadar şiir yeter gülsevici..