Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
Okuduğunuz şiir 22.2.2013 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
İlla Yaşam İlla
Pusatını güneşten alan devrimi yüzüne süren Başucundadır bela denen
İnandıysan yum gözlerini
İlla yaşam sevmek seni Bir çiçeği sular gibi Küstüysem sana inanmadıysam Savaşı kızılıyla alıyla örtün üstüme
Ne maceralar İyi doğup iyi ölenler Karın yangın misali yağdığı şehirler Ellerimde yorgun kibri deli rüzgarı soğuk ülkeler Kahramanlar Soluk uçurtma yüzlü bebekler Kalbinin kara memelerini yaşam için emziren anneler Barış sanki Barış Barış gibi
Kimin içinde ay kiminin içinde karanlıklar Fallik döneminde türküler inançlar kutsal ruhlar Esirliğim her şafak ardından korkusuzca kırar zincirlerini Hala mahrum değilim yaradandan Özgür türkülerden ağrı dağ kuşlarından Mahrum olduğum sıcaksa ve saçlarım rahman ellerince hiç okşanmamışsa Ve ben hala İlla yaşam illa yaşam diye gafletimi atıp uyanıyorsam
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İlla Yaşam İlla şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İlla Yaşam İlla şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Rahman sözcük itibarıyla ele alındığında, iyi olanı kapsadığı kadar kötüyü de gözeten ve kuşkusuz bir merhametin herşeyi ama herşeyi kuşattığı ve tahayyüllümüzü zorlayan bir hoşgörünün mevcudiyetini anımsatır.
Bizler caniliği ile tanınan nice kimseler sayabiliriz ve oturup onlar hakkında oldukça keskin yargılara vardığımız anda rahmani bir süzgecin önemi hakkında bir nebze olsun fikir edinebiliriz.
Bu hoş şiirde yapılmak istenen ''yaşam hakkının'' neleri içeriyor olmasının düşünülmek üzere sevki ile modern şiir anlayışına has slaytlarla verilen mesaj finale gelinceye dek hiçkimsenin tahakkümüne bağlı olmayan inanma ve bağlanma gücünün bizzat bireyin öz müşahadeleriyle ve kendi varlığıyla gerçek referanslar geliştirdiğinin kanıtı gibiydi.
eyvAllah !
.