Kırk Yıl Sonra -30- Sulf /e. her ağşam ya da fırsantını buldukçana ırafıklarınan m(uh)abbet ediyoz ırafıklar da kim biliyon mu? yediğimiz işdiğimiz ayrı getmeyen en gücükleri ben olsam da şargadanın en önde gedeni benidim hızmat benim boynumun borcu evelallah her daim şişeler emirlerine amade onnar evli-barklı olunşa da.. bizim ev dayima müsayit.. “haso, hüso, muso” ırafıkarın yannında an! gerisi tamam.. dedim “-böyle böyle” “deme len” dediler dedim valla.. Sarıoğlunun garısının adını çıkardım yalanıdı valla talla yalan, kelp ola(yı)n böğün dünne yarın ahiret yalan emme netçen.. o ğün, şeytan dürtdü! onnar sordukçana ben bire bin taha gattım vallahi emme dedemin yüzü güledüşdü ee nassı geri dura(yı)n nası(l) yalanıdı deyen hinci oyusa zavallı Yeter Gelinin hiş mi hiş güna(hı) yoğudu dinime imanıma gabadayı bi gelinidi melek desen de meleğidi, belki emme oldu bi kere.. ok yaydan çıktı bi kere dirliği bozulmuş zavallının “afıyon işmiş” dediler, kendini intar etmiş duyunça barabar betim benzim attı hüso’nun küheylana atladım savıştım öteyüze köye gelemedin on-onbeş gün hiş bi yerde de eğleşemedim dağda daşda eğleşdim bizim muk(u)at dilinde her köyün.. vizdan azabından böyük cehendem var mı.. isan cehendemin dibinde yaşar mı ömür boyu bu ezabınan yaşanır mı dedim ya zorun zoru vesselam can duşmanımısa da bu azabı yaşatmasın Alla(hı)m sana hu gadarını deyen ki köyün çocukları bile görse yüzümdeki nursuzluktan gorkar gaçardı yanılıp yenilip de çeşmeden mallarını sulayosa malları goyvurup daa gaçamadıysa salıvıdıklarını çok gördüm nalet ossun.. taha dünnedeykene yandım cehendemin dibinde Ismayıııll! nalet olaydı dedemin sarı lirası olmaya gedeydi üş beş davarı dedem de çok geşmedi öldü zati ölmedi de gurtuldu, getdi ya ben.. gurtulamadım cehendemden hep ne derin biliyon mu gardaşım, sen köyde olsaydın, bunnar başıma ğelmezdin.. getdin de ne oldu hankı derde merhem oldun hankı dala gül gondurdun ömrünü heba ettin sankı sevaba girdin köylük yerde dünneye gelen ne dad alır şe(hi)erden kendini harcadın beni de ataşlara atdın yeğen ile karanlıkta onlara giderken düşledim “köyde kalsaydım, haso, hüso, muso.. hızmata hazırdı iso” … “başıma ne çorap örerlerdi kimbilir” dedim.. şükrettim ... |
bir"Fakir Baykurt" Çalı da yeniden yeşeriyor kırk yıl sonra
tebrikler hocam
masadakiler kim?