transferŞiirin hikayesini görmek için tıklayın okumaya geciktiğim ’’mavi tuna kumral ada’’ kitabından esinle. Söz biriktiriyorum şimdilerde Sitem Korku ve kuşku Para gibi pozitif bir değeri olsaydı duygu tasarrufunun Zengindim Faizsiz mevduat hesabım yeterdi evladımın geleceğini kurmaya Kumbaram doldu Taşanlar bir bir tenime yapışıyor Sonra düşüyor umulmadık zamanlarda Ben eğilip alırım da Başkaları görmesinler. Kimse ne kadar zengin olduğumu bilmesin! Mavi Tuna’yla geziyorduk ılık bir öğle sonrası Ellerimi tuttu Yüzünde hayata kafa tutan bir eda ki yaradılışına ters ‘’Net olmalı hayata’’ dedi gözlerinde kumral pırıltılarla ‘’bizi biz yapan seçimlerimizin toplam sonuçlarıdır’’ Edebiyat öğretmenlerinin yanında konuşmaya hep çekinmişimdir. Sustum. Sustu. Zaten hep yapıyorduk bunu Suskunluğun söz dağarcığı genişti, kaybolduk içinde. Sonra elimi bıraktı Küçük bir kırgınlık hissettim, anlam veremediğim ‘’Biz daha dün tanıştık’’. Cebini yokluyordu elimden çektiği eliyle Birden muzip bir tebessüm oturdu dudağına Anladım Gülümsedik Yine de sataşmak istedi canım: ‘’Çocuk gibi taş mı biriktiriyorsun cebinde?’’ Taş olsa çatlardı kederinden ya Sapasağlam duruyordu gövdemiz bir adanın üzerinde ‘’Ambalajlı ürünler hep bir sürpriz saklar içinde’’ dedi aklımı okurmuş gibi ‘’Açmadan göremezsin’’ Kim isterdi ki hayallerinin çoktan kırılıp döküldüğünü bilmeyi Ve başını kuma gömdüğünde açıkta kalan yerlerinin herkesçe görüldüğünü! ‘’gerçeği reddetmek insanı bir yere kadar götürür Fakat durduğun yerde yalnızsındır artık Her rüya, her kabus bir yerde biter Ama uyandıran el çok acımasız olabilir’’ dedi. Benim bir taşım yoktu yanımda taşıdığım Yüreğimde onlarca çakıl vardı değdiği yeri kanatan ‘’En büyük savaş , göğsündeki iç savaştır Ve en yıkıcı olan’’ dedim sessizce Kuşlar bize rağmen yükseliyorlardı göğe. ’Herkesin bir Kumral Ada’sı olmalı sularına batıp çıkmaktan bıkmayacağı’ |
Selam dua ile..