Kırk Yıl Sonra -19- Menzil /bya vaktimiz olmadı, ya paramız eller gibi, yaz gelince o sahil senin, bu yazlık benim hiç olmadı hayatımda ilk zamanlar düğün borçları sonraları da.. yetemedik, bitemedik derken ilk hanımın hastalığı, çocuklar… çocukların okuluydu şunuydu-bunuydu ikinci hanım bizim gibi köylü kısmı değil ki anlamadı vardan-yoktan işte! geliverdik buralara ömürde bir kendim mi oldum acaba uyurum başımı yastığa koyduğumda uyanırım, uykum kaçar geceler boyu zor ederim sabahı.. uyku girmez gözlerime işin aslı her sabah taze ekmek bahene def eder kederimi taşfırın yolu farkında değilim “dur” dediğimin ben “güle güle” diye el salladım bir 32 plakalı kamyona durdular.. elimle “nerelisiniz” dedim “Yalevece amca!” dediler yer açtılar şoför mahallinde “ekmek almaya” diye çıktım evden gele gele kırkyıl geriye, o da tesadüfen Taşmektep’e uğradım önce bir tanıdık sima hakgetire ömürde bir kendim oldum işte şimdi…. nereye gideceğim, buraya kadar gelmişim tabi ki köye! de…!! bak onu da arabayı kaçırmışıyım gene ulan felek! o yana giden arabalara binsem şoseden alan olmaz mı beni, ya da insem Gövceli Köprüsünde tırmansam Yazılıya, kırk yıldır düşlerimdeki gibi taş atsam Analı-kızlı ya taş değer mi beliklediğim kızı bana verirler mi çocukluğumdaki gibi taş kalmış mıdır o bayırda isabet ettiren olmuş mudur Analı-kızlıya Gövceli yokuşuna takat yeter mi hâlâ oradan köye yol yapılmadı mı dizlerim tutar mı, gelen giden olmaz mı, bir yoldaş hani, çocukluğumuzdaki gibi tırmansam Yazılıya varsam akşam karanlığında sürü köpekleri sıkıştırmazlar mı bari yeğenlerim beni tanısa …. bana sahip çıksalar adını bile bilmediğim öz-be öz yeğenlerim … hiç bir şey olmamış gibi beni bağırlarına bassalar ……. evvel Allah hiç kimseye yük olmam da gel de bunu anlat onlara şöyle bir göz oda olsa sabah tarlaya-takkaya gidenlerle bir uyansam o gidenlerde evzinsem, sığır sürenlerle yolcu geçirenlerle yarenlik, kahvede sabah çayı, ısmarlasam herkese, sahi …….. Deli Yakıp sağ değil mi, Deli Adil, Deli Aziz Güçcük Bolat, Goca Durmuş, Goca Hesne Gızıl Eşe Hoca Melit, Cüce Melit, Kör İzzet, Topal Hasan Hacı Hasan Hacı Apdılla, Yabıroğlu, Kısıroğlu, Köseoğlu, Hacıme(h)metoğlu, Hacıoğlu, Türkoğlu, Leyleğoğlu, Goziroğlu, Dehmenoğlu, Musdukoğlu, Macaroğlu Keklikoğlu, Sarı Ali Saat Ali Türk Ali, Hasan Ali, Dıngıdık, Gambır Felek Göplek Ak Mehmet, Sarı Mamıt, Kel Bayram Kel Sülü Kel Arif, Kel Dudu Cıstan Arif Osman, Osman Çavış Gara Molla Gara Sümen Gara Veli, Gara İbrem, Gara Bayram, Gara Hacı, Gara Hatça, Gart Mustafa, Yabır Dede, Üsük Dede Ceviz Tıkırdak, Deveci, Ala Kemal Aladeli Alibey, Hacıbey, Akili, Ciçili, Bocut Haceri, Sümen Aşası Ümmülü, Çöllü, Gucur Hapbana Aşa Dudu Gabış Musa, Gozir Emmi, Bobuş Emmi, Gökçe Dayı Sarı Dayı Mırı Şaban, Topal Ismayıl, Kel Sülemenin Ismayıl, Hidayet, Tahsin, Yörüğ Ebe Hacer Ebe Macar Ebe Çakal Ebe Müslüğ Ebe Goyun Ebe Gısır Aşa Sultanca Zeynepçe Hatma Ğelin, Cennet Gelin, Çakal Gızı, İminecik Göde Kezban Fatmaca Dört Osman Kul Osman Hacı Mamıdın Osman, Sıştı Sülemen, Derviş Sülemen, Kısır Hasan, Potak Efe Yan Efe Yan Halil, Yamık Cöbe Bedel, Avilden, Kabış, Hacı Memed Dal Memed Hoca Memed Köse Memed, Pandal Memed, Göpleğin Amet Angaralı, Hamıza, Gara Hacı, Akkulak desene köye gitmeye gerek tanıdık eş dost kalmamış, … gidenin yeri dolar mı? .. “biraz zamana bırak”ayım öylemi .. ömürlü ol! aslan yeğenim ………. hangi zamana ! ! ! ha! ∞ |