Kırk Yıl Sonra -18- Menzil /a
sabahtan akşama çalıştığım
teskere dönüşü Ankara’da torpille girdiğim işe, sabahtan akşama katlandığım sahte yüzlere, ödediğim kiralara taksitlere eşya almak için ödenecek aidatlar için kıdem tazminatı için emeklilik maaşı için … harcanan ömre yanarım… ömrümü verdiğim çocuklarımı göremeyişime hanımla ayrılıp giden dünyalarımıza bize uymayan gelinime tanımadığımız damadıma doğumundan haberdar olmadığımız gözümde tüten torunlarıma yanarım, ne için geldik dünyaya neyin mücadelesini verdik bunca zaman ne umduk, ne bulduk kira, taksit, borç elektrik, su, vergi harç ver ha-bire.. sorma ver yetmedi, bitmedi, “boşa koydum dolmadı, doluya koydum almadı” sıfır, elde var sıfır nerden kalkar bizim köye araba ……….. geç mi kaldık, ……….. hep kaçırdım ben onu ……….. köye giden araba kalkmış, ………. belli nasip olmayacak …. ben hep kaçırdım köyün arabasını .. |
yaşamın kıyısına tutunmak,bakma sen öyle dediklerine yaşam mıknatıs gibi,bir kokoreçin keskin kokusu,
bir deli fişek bakışı,belki bir beş taş yada sek sek oynayan çocuk
yine köye dönmeleri ertettiriri insana.
değil mi gardaş?