Lokması Boğazında Kalıp Boğulan KralLokması Boğazında Kalıp Boğulan Kral Krates bir yalnızlık sarnıçlarda nöbet tutan kılıçlar raksına bağlanınca acının geldiler, üçer beşer kim varsa Nutku tutuldu soytarının bilen sular döküldü genze bilen sular döküldü daha bilgisiz sulara anlatıldı, rembetiko ve destânlar rivâyeten sevdâ kullukları Varsa tutulan bir söz ölümdür önce Tanrı kavramınca kıvamına katılarak sandalın geçildi geçilmez denilen hangi gün Zengin ve fakir bir kuşun uçup uçmaması gibi bir şey değil! Yazdıysa kara fısıltılarını siyah sütler öğüten göğ beyaz bulutlara kaçmış balondur kader Gerileme dönemleri insanlığın altın çağlar ve altın ana buğdayları kavisli bedenlere kanıp etmediler süngüyle harp etmediler burkulunca kalp atları bindirdiler Kamaştı kurumanın tutanakları güneşi elleyen çocuklara Ten fark mıdır farksızlığa kalınca bu yüzdendir ganimetsiz gül Yağsın boz duygulara utanç yağmurları ensesine kadar ürpersin toprak neden benim için savaşırlar diye sormaz mı çiçekle Yâr olur anca sudur çocukları Kadınlar ve erkekler bir ölümden dönme meselesi gibi bir şey değil! Şimdi anlarım ölçütüne sığmazken bakışlarım kanlanmaya varmış ölüme sığmayan tabutların bizde bir anısı vardır Dönen dünya değil kopan kıyâmet değil insandaki yalandır Kim sırrını tutarsa çağ birikir orada Anlaşılmazlığın özeti belki de bundandır Devrildi kral ve soytarı devrildi kendini ilâh sanan lokma ve lokma ilâhtır Şimdi pencerelerini açtığı yere göre şekil alan zamanın kutusuna perçinli ruhları kutlama bayramı Mutluluk, yasak bir kitaptı toplatıldı ve yakıldı. Payanda |
bu kalem zaten iyi bir kalem. övgüye gerek yok.