kafesbir kaç damla toprak bekledi kendini siyaha boyatıp pıhtılaşmış kan zerresi orada başladı her şey önce kelebek kozasını ördü kendi celladını doğurdu aşk sıçradı göğsünde ağrı aynı yerden doğdu nehirler giderek ayrı yere döküldüler güneş durdu yüzümün öte yarısı elleri kesildi yağmurun derin ağladı okyanus yarı karanlık tanrılar saçlarını verdi rüzgara ayrı yere savrulup ayrı yerde yalnızlığı uyuttular suların gidişinde ardıçların şarkısını duydum kıvrık yaprak kopuşu gibi sürgün gölgeler yol oldum onlarla bir çizik öteye bir çizik gövdeye ilkin sesimi aldılar seviştim taşların öyküsüyle kendi cenazeme orada göğün kaynamış suyu durmalar yangın ölülerin susuşu kadar güzel Aysu |