HİNGAL GAZİSİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Hingal, Alaca ilçemizin meşhur yemeğidir. Aslen muhacir yemeği olup, mantı şeklinde, boyut olarak mantıdan biraz büyükçe yapılır. Sarmısaklı yoğurt, nane, tereyağı ve salçalı sos ile servis yapılır. Alaca’ya yolu düşen şiir dostlarına tavsiye ederim.
Şiirde anlatılan olay ise, Alaca’nın muhacir köyü olan va hingaliyle ünlü olan Örükaya köyü ile, bu köyün hemen aşağısında bulunan Kuyluş köyü arasında anlatılan bir şakadır.
Günlük güneşlik bir gün, Alaca Meydanı’nda;
Bir banka oturmuştum, Eski Cami yanında. Bastonlu biri geldi; belli, yaşlılık çağı; Sağ yanıma oturdu, aksıyordu ayağı… Sordum, adı Necip’miş; Kuyluş Köyü’nde Mukim, Muhabbeti doyumsuz, dili mizaha hâkim! Her mevzuda var idi yapılacak yorumu; Alaca’nın tarihi, memleketin durumu… Görmüş, geçirmiş biri, karlar yağmış dağına; Kelâm geldi dayandı, aksayan ayağına… Uzunca gözlemledim, hayli eski mazisi, Bu amca kesin Kıbrıs, ya da Kore Gazisi! “Amca” dedim nihayet; “Görev neydi askerde? ” “Sıhhiye Çavuşuydum, Yozgat’ta, yakın yerde… Aksayan ayağımı görenler gazi sanır; Köylü çok sever beni, ne söylesem inanır.. Ne savaşa katıldım, çatışma gördüm ne de; Alaca eşrafında ünüm “Gazi” yine de…” “Nasıl yani? ” demeden başladı anlatmaya; Babacan edasıyla sohbete bal katmaya: “Bizim köyün üstünde Örükaya Köyü var, O köylünün, hingâli büyük yapma huyu var! Kazandan düşen hingal, arada tekerlenir, Bizim köye ulaşır, ahali kederlenir. Yine böyle bir günde, söndü benim ocağım; Hingal altında kaldı şu aksayan bacağım! “Hingal Gazisi” derler bana o günden beri; Müftüye de sormadım, var mıdır dinde yeri?" Topal Necip gururla taşıyacak bu şanı; Kuyluş Köyü hak etti, bu şerefli nişanı! Halil GÜLŞEN
|