4
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
733
Okunma
Yoğrulmuşum faniliğin hiçinde,
“İsli, naylon bir çatmanın içinde,
Yetmiş beş yılında, Mart’ın üçünde;
Doğdun” derdi,bana Rahmetli annem!
“Bahar seli nazlı nazlı akarken,
Kuş sesleri ortalığı yıkarken,
Cemre düşüp oğlak dala çıkarken
Doğdun” derdi bana Rahmetli annem!
“Bilsin diye yaylasını, dağını,
Okuyup yazarak sürsün çağını…
Kitap torbasına göbek bağını,
Koydum” derdi bana rahmetli annem!
“Gurbetin sancısı harlıdır közden
Yazan böyle yazmış, ayrısın bizden…
Yeşil gözlerini belki bu yüzden,
Ovdun” derdi bana Rahmetli annem!