YAYLADA ZAMANŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Erdemli’nin medar-ı iftiharı, Güneydoğu Gazisi, Şair, yazar, aktivist ve dava adamı hocam sayın Hüseyin KILBAŞ’a (HüseyinGAZİ) ithafımdır.
Erdemli’den yukarı, Toroslara çıkınca, Altınbaş çiçekleri, kekik,yavşan kokunca, Yüreğimi yaylamsı bir his istila eder. Yaklaşamaz dünyama, sıkıntı, hüzün, keder… Dile gelir konuşur oğlak güttüğüm kırlar, Yaylanın bülbülleri o gün başka şakırlar. Tatlı uykularımı gurbet bölmemiş gibi, Anneciğim yanımda, sanki ölmemiş gibi! Göktepe’nin ardında zaman, mekânda erir, Bulutlara uzanmak insana huzur verir. Ne kuyu Yusuf arar, ne Yusuf kuyu bekler; Çeyrek asır geçmemiş, büyümemiş bebekler! Gezeren’den inerken ruh geride kalıyor, Yürek burkulunca göz, ağlamaklı oluyor! Kevenkırı’nı geçip yönelince Söğüt’e Vatanı sevmek için gerek kalmaz öğüde! Yörük çocuğu bilir hakiki hürriyeti, “Memleketlerin devi, devlerin memleketi! ” Bu duygular içinde yâd ederken mâziyi; Arayıp bulmam gerek Avgadı’da “Gazi’yi” “Acaba gelmiş midir Gazi Hoca bu sene? ” Keşke görüşebilsek, muhabbet etsek gene… Sarıkaya yolunu geçince duruyorum, Karşı evlere bakıp hayaller kuruyorum; “Gül ve hilal derlesem ufuklar ötesinden, İki şiir dinlesem o davudi sesinden” Demeye de kalmıyor, telefonum çalıyor, Hayallerin yerini artık hüzün alıyor! “Bu sene gelemedik, çıkamadık yaylaya, İnşallah gelecek yıl, vuslat vakti sılaya” Hasret tuz biber ekti gönlümün yarasına, Hani lokum koymuştuk bisküvi arasına… Sensiz lokumlar acı, bisküviler taş gibi; Tüm Erdemli gözümde Hüseyin KILBAŞ gibi… Halil GÜLŞEN |
Kutluyorum emeğinizi.
Saygılar.