Elleri Yaşadım-1- dört ucu bağlı mendil içinde helva,üzüm, somun kazma kürek sesleri arasında türkü çağırdık buzlu ocak ayı bir eve kedi yüzük imzayla bitirdiler işi kapalı perdeler ardında şimdi gelin kitap değil yiyecek bir şeyler al şu kansız yüzüne bak şiir gerekmez bize iş gerek ellerin nasıl küçük çamaşırları düzgün as eğri konuşma eskiden su boşalttırırlarmış tepsiden evlenecek kızlara çocuk ölsün karnında toprak ölmesin -2- küflü oklar çevrildi yüreğine ille partici yapacaklar dedi aslında işçi memur pazar günleri hastane, bağ bahçe çocuk sesleri arasında bizim çocuklarımız da okuyacaktı ah ordu’lu müftü önce gelseydi günahlarda yıkadık elleri günahlara yenildik her cehennem sonu gül bittik yeniden ölmez toprağa fi gibi taneli,ekin gibi sarı tabancaları nerdeyse alacaktık elimize bin kat sardığımız örtülerden çıkarıp kardeş böldü toprağı el değil bize altını gösterdi yer kaptı üstünde bir adım daha fazla! Nazik Gülünay/ Eski şiirlerimden |